7’den 70’e Herkesin Efsanesi: Knight Online

Monster Notebook  8 Şubat 2020

Oyun

Ardream Savaşları, Koxp, Town atma, Assas ve daha nicesi; saatlerini, günlerini, aylarını ve hatta yıllarını Knight Online ile geçirmiş olanlar için hasretle anımsanan ifadelerden bazıları. İçişleri Bakanlığı ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından, sorumlu firmanın vergi yükümlülüklerini yerine getirmemesinden ötürü internet kafelerde oynanması yasaklanan, bununla birlikte yapımcı ve dağıtımcı şirketler arasındaki anlaşmazlıklardan sonra ciddi anlamda kan kaybetmeye başlayan Knight Online, sınırlı bir kitle tarafından hâlâ oynanıyor. İstanbul’dan Erzincan’a, Osmaniye’den Kastamonu’ya kadar Türkiye’nin birçok ilindeki sayısız oyuncuya dokunan, onları ekran karşısına kilitleyen yapım, geçmiş yıllarda sıra dışı gelişmelerin yaşanmasına da neden olmuştu. Geliştirdiği tanınmış oyun karakterini, 2005 model BMW marka bir otomobille takas eden ya da eşya almak için binlerce doları gözünü kırpmadan harcayan oyuncu haberleri, ünlü haber sitelerinde manşetten yer almıştı.

Geniş kitlelerce adının “Kınayt” Online şeklinde telaffuz edilmesiyle nedeniyle sıklıkla şaka malzemesine dönüşen ve Türkiye’de milyonlarca oyuncuya ulaşan yapım, hileler nedeniyle eski popülerliğini koruyamadı. Oyunun imdadına ise Steam yetişti ve yapım, 2016 yılında Steam kullanıcılarıyla buluştu. Chat’ten pazarlık yapmayı özleyen, NP kasmayı ve parti kurup arkadaşlarıyla topluca canavar kesmeyi hedefleyenlere yeniden gün doğdu. En az jargonu kadar kendine has bir oyuncu kitlesi de bulunan Knight Online, nasıl bir yapımdı, nereden nerelere geldi, neden Türkiye’de çok sevildi, onu rakiplerinden ayıran neydi? Gelin, bu soruların yanıtlarını birlikte arayalım.

Seni Solucanların Elinden Ben Kurtardım

2002 yılında Güney Kore’de Knight Empire ismiyle yayınlanan ve o dönemde büyük ilgi gören oyun, yapısal ve kozmetik değişikliklerin ardından 2004 yılında Türkiye pazarında da oynanabilir hâle geldi. Uzaktan bakıldığında “canavar kesip char kasmalık” basit bir oyun gibi görünse de sayfalar süren bir lore’a sahip olan Knight Online’da MMORPG tarzı oyunların olmazsa olmazı ögeler bulunuyordu.

İnsan formundaki El Morad ve ork formundaki Karus ırkları içerisinde farklı sınıflarda karakterler yer alıyordu. Oluşturulan karakterin özgün yeteneklerinin olmasının yanı sıra görünümü de farklılaşıyordu. Boss dövüşlerinin olmazsa olmazı Warrior, belirli oranda kombo yapabilirken Türk oyuncusunun en çok tercih ettiği ve genellikle Assas olarak nitelendirdiği Rogue ise yüksek dozajlı hasar verdirebilen, aynı zamanda son derece süratli hareket edebilen karakterlerdi. Tabii karakterlerin gelişimi, büyük oranda para harcamaya ve biraz da görev yapıp canavar kesmeye bağlıydı, hâlâ da öyle. Hatta bu oyuna uzak olan oyuncular için hazırlanan rehberlerde bir ay içerisinde 83 Level’lık bir karakterin nasıl kasılacağı da açıklanıyor.

Irk ve sınıfının seçiminin ardından, karakter özelleştirme ekranı aracılığıyla görünümü değiştirilebilen karakterle girilen ilk macera, unutulmaz Knight Online müziği eşliğinde, köy dışında solucanlar tarafından yutulan çocuğu kurtarmak oluyordu. Türkiye’nin ünlü forumlarında sayfalar dolusu sohbetlere de konu olan bu çocuk, kimi oyuncuları sinir ettiği için oyuncular onu kurtarmama üzerine beyin fırtınaları yapabiliyordu. Tabii, oyunun ilerleyebilmesi için çocuğun kurtarılması mutlak suretle gerekliydi.

Rusça Öğrenmek İstiyorsan CS:GO, Türkçe Öğrenmek İstiyorsan KO

Bugün değerlendirildiğinde, grafik teknolojisinin ulaştığı nokta ve yapımın muadili konumundaki bazı başka oyunların da etkileyici görseller sunan oyun motorlarıyla hazırlanmış olması nedeniyle biraz ilkel görünen Knight Online, bu durumu aslında lehine kullanmıştı. Zira yayınlandığı yıl ve takip eden dönemdeki internet kafe bilgisayarlarının sistemleri, bu oyunu rahatlıkla çalıştırabiliyordu, bu da oyuncuların grafik sorunları yerine doğrudan doğruya oyunlarına odaklanmalarını sağlıyordu.

Türk oyuncuların hayli rağbet ettiği oyunda Ares sunucusuna da Xigenon sunucusuna da bağlanılsa mutlaka Türk oyunculara denk geliniyordu. Aradan yıllar geçse de ve artık Steam’in kendi sunucuları hizmet vermeye başlasa da hâlâ Türk oyuncular ağırlıkta. Hatta oyunun Steam kullanıcı yorumlarında Türklerin ağırlıkta olduğuna dair yabancı oyuncuların bıraktıkları eğlenceli -ki bize göre birçok yorum bayağı eğlenceli- yorumlar var.

2002 yılında çıkan Knight Empire’ın üstüne teknik ve görsel açıdan pek çok şey ekleyen Knight Online, zaman içerisinde kendi içerisinde de değişiklikler yaşadı. Yaratılan karakterlerin 65 Level’dan 83 Level’a yükseltilmesi ve Moradon haritasının değiştirilerek daha da genişletilmesiyle birlikte sunucularda eş zamanlı olarak Cumhuriyet Bayramı gibi özel günlerde etkinlikler gerçekleştirilmesi gibi sayısız yeniliğe gidildi. Tüm bu farklılıklar, oyuncuların Knight Online karşısında daha fazla zaman geçirmesini ve dijital ortamda sosyalleşmesini sağlıyordu.

Türkiye’deki oyuncuların bu yapımla çok zaman geçirmeleri ise biraz alışkanlıklarına, biraz da arkadaş çevrelerine bağlıydı. Knight Online’dan sonra dünya çapında ses getiren World of Warcraft, League of Legend ve Knight Online ile aynı sınıfta kabul edilen Metin 2 bile bu oyun kadar yaygınlaşamadı. Türk oyuncular İngilizceyi de, MMORPG oyunlarının nasıl oynandığını da ve maalesef hile yapmayı da Knight Online ile öğreniyordu. Sürekli ekran karşısında kalmadan canavar kesmeyi mümkün kılan Koxp hilesi, dupe de denilen item kopyalamaya yarayan bilumum araçlar, salgın gibi yayılıp oyunu hakkıyla oynayarak ilerleme kaydetmek isteyen oyuncuları da Knight Online’dan soğutmuştu.

En Zor Boss Event Başladı, Hanım Koş Shard’ımı Getir

Boss event’ları, Knight Online’ın şüphesiz en eğlenceli ve oyuncuları kendine bağlayan yanlarından biriydi. Game Master’lar tarafından düzenlenen ve heyecan dozunun her dakika arttığı event’lerde kimi zaman zorlu devasa yaratıklar kimi zamansa uzaktan bakıldığında zararsız gibi görünen ama tek bir hamlesiyle yaratılan karakterin canına okuyabilecek küçük canavarlar çıkardı. Irk fark etmeksizin o an orada bulunan herkesin tek bir amaç uğruna hareket ettikleri etkinlikte sürpriz gelişmeler de yaşanabiliyordu. Oyunun 30 Level’ın üzerindeki oyunculara özel PvP event’lerinden biri de oyuncuların parti olarak da katılabildikleri Border Defense War’du. Galibiyeti elde eden taraf, Kırmızı Hazine Sandığı’nın yanı sıra Zafer Belgesi ve bolca XP kazanıyordu.

Oyuna yeni başlayanlar için tam bir grindfest gibi görünse de Premium sunuculara bağlanmadan ve pamuk elleri cebe götürmeden oyunda ilerleme katetmek pek mümkün değildi. Her ne kadar haritalarda özgürce dolaşmak, yalnızca arka plandaki müzikler eşliğinde dijital dünyada keşfe çıkmak, kimi zaman tanış olunmayan oyunculara sataşmak eğlenceli olsa da seviye atlamadıktan sonra Knight Online’da birçok şeyin tadı çıkmıyordu. Karşılaştığınız diğer karakterlerde gördüğünüz kıyafetlerin ve eşyaların sizde de olmasını istiyorsanız, ciddi miktarda bir parayı gözden çıkarmanız gerekebiliyordu. Tabii şansı yaver gidip chat’ten pazarlığa tutuşan, bu sayede item’ları ucuza kapatan ya da kimilerine göre dilencilik yaparak bedava item edinenlerin olduğunu da unutmamak gerek.

Bir nesle acısıyla tatlısıyla yüzlerce ve belki de binlerce saatlik eğlence yaşatan Knight Online’ın eskisi kadar popüler olmadığı ortada. Elbette bu durum, günün birinde çıkabilecek Knight Online 2 ya da farklı isimli oyunların yeni nesil oyuncuları yakalayamayacağı anlamına gelmiyor. MMORPG’lerin bugünkü gibi yaygın olmadığı ve niş kaldığı bir dönemde gerçekten 7’den 70’e herkesi kendine bağlayan; internet, teknoloji, bilgisayar oyunu gibi kavramlara aşırı uzak olanları bile ekran karşısında tutabilen Knight Online, gerçek anlamda fenomendi. Bakalım günün birinde, Knight Online’ın popülerliğine ulaşabilecek başka bir MMORPG çıkabilecek mi?

Paylaş: