Bir Uzak Doğu Efsanesi: Final Fantasy Serisi

Yeni oyunlarıyla 1987 yılından bu yana gündemde kalmayı başarabilen Final Fantasy, rol yapma türü söz konusu olduğunda akla ilk gelen oyun serilerinden biri oluyor. Hironobu Sakaguchi tarafından yaratılan ve hem ana seri oyunlarıyla hem de dev oyun serilerine dönüşen spin-off’larıyla oyunculara eşsiz anlar yaşatan Final Fantasy serisinin ana oyunlarına gelin, kısaca göz atalım.

Final Fantasy – 1987

Bugün Square Enix olarak tanıdığımız ancak o yıllarda adı Square olan şirket bünyesinde geliştirilip yayınlanan ilk oyun, Nintendo Entertainment System’da yayınlanmıştı. Yalnızca Japonya’da 500 binden fazla kopya satan oyun, gerekli yerelleştirmelerin ardından farklı ülkelerde de oyunculara sunuldu.

Final Fantasy II – 1988

Her yeni yapımda farklı evrenlere geçiş yapılabilmesi serinin gidişatını olumlu yönde etkiledi ve ikinci oyun da bu bağlamda oyunculara benzersiz bir deneyim kazandırıyordu. Yönetilen karakterlerin seviye atlama mekanikleri de değişenler arasındaydı.

Final Fantasy III – 1990

İlk iki yapımın iyi çalışan yönlerinin alınıp üzerine ekstra özellikler eklendiği yeni oyunda öne çıkan en önemli detay, yapımın Famicom sürümünde kontrol edilebilir karakterlerin mesleklerinin değiştirilebilmesiydi.

Final Fantasy IV – 1991

Super NES için yayınlanan, hem tek oyuncu hem de çoklu oyuncu modlarına sahip FF IV, savaşların sıra tabanlı gerçekleştirilebilmesi başta olmak üzere pek çok yenilikle geliyordu.

Final Fantasy V – 1992

Kendini düşen bir meteorun araştırılmasına adayan Bartz karakteriyle açılış yapan oyunda gelişmiş meslek sistemi bulunuyordu. Yapımın farklı platformlarda yeniden düzenlenmiş halleri (remake) de yayınlandı.

Final Fantasy VI – 1994

Görev ve alan çeşitliliğiyle dikkat çeken, yönetmen koltuğunda Sakaguchi’nin bulunmadığı fakat buna rağmen hemen her yönüyle beğeni toplayan FF VI, serinin geri kalanında da imzası bulunan Nobuo Uematsu’nun müzikleriyle unutulmaz hâle geldi.

Final Fantasy VII – 1997

Yedinci oyunuyla üç boyutlu dünyaya ve konsol platformuna geçen FF, yapımdaki karakterlerden görevlere kadar her yanıyla tutku dolu oyun geliştiricilerin ellerinden çıktığını gösteriyordu. Ayrıca oyun içerisinde yer alan ana sahneler göz kamaştırıyordu.

Final Fantasy VIII – 1999

Gelişen grafik teknolojisinin tüm nimetlerinden yararlanan geliştirici ekip, oyundaki karakterlerin daha gerçekçi görünmesini sağlıyor, FF VIII’in efsane statüsüne yükselmesine zemin hazırlıyordu. Oyunun PS sürümlerinden aldığı notlar da yapımın başarısını kanıtlıyordu.

Final Fantasy IX – 2000

Aksiyonla romantizmin kol kola girdiği oyun, seriyi yaratan Hironobu Sakaguchi’nin de favorisiydi. Grafik cephesindeki gelişmeler kadar yapım senaryonun aktarılışı da yapımı ayrıcalıklı kılıyordu.

Final Fantasy X – 2001

Konsollar için yayınlanan ilk FF oyunu olan FF X, önceden render edilmiş arka planlı sahneleri geride bırakıp gerçek zamanlı hesaplanan çevre tasarımı ve etkileyici karakter animasyonlarıyla dikkat çekiyordu. Oyundaki savaş mekanikleri de değişikliğe uğruyor, daha kapsamlı çatışmalar yapılabilmesine imkân veriliyordu.

Final Fantasy XI – 2002

Tek oyunculu modu bulunmayan ve doğrudan doğruya MMORPG formunda tasarlanan yapım, network kartı olmayan PS 2 sahipleri için ölü doğmuş olsa da yapımı PC’de oynayanların keyfi yerindeydi. Oyun, eleştirmenlerden yüksek puanlar almayı başardı.

Final Fantasy XII – 2006

Kendi köklerine dönüş yapan ve FF XI’de gelen teknik yeniliklerin, iyileştirilmiş hâllerini de kapsayan FF XII, açık dünya yapısına kavuşmasıyla FF tutkunlarına onlarca saatlik eğlence vadediyordu.

Final Fantasy XIII – 2009

Crystal Tools adlı oyun motoruyla geliştirilen ve grafikleriyle göz kamaştıran oyun, FF takipçileri tarafından benimsenmedi. Windows sürümündeki grafik sorunları ve RPG’den çok FPS’ye benzemesi gibi daha pek çok sorun ve eksiklik, oyunun hızla tozlu raflara kalkmasına neden oldu.

Final Fantasy XIV – 2010/2013

FF XI’deki gibi MMORPG olan ancak arayüzünden oynanışına kadar sayısız nedenle serinin takipçileri tarafından topa tutulan FF XIV, “A Realm Reborn” adıyla 2013 yılında yeniden yayınlandı. Bu defa birçok noktada sorumluluk Naoki Yoshida’daydı ve yeni yapım oyunculardan yüksek not aldı.

Final Fantasy XV – 2016

Kurgusal Eos adlı dünyada geçen yeni oyun, aksiyon ve RPG elementlerini başarıyla harmanlaması sayesinde seriye uzak olan kitleyi bile ekran karşısına kilitlemeyi başardı. Luminous Studio oyun motoruyla hazırlanan yapım, kemik FF kitlesini memnun edemese de oyunun hem satış sayısı hem de aldığı puanlar, Square Enix’i fazlasıyla memnun etti.