Geçmişten Günümüze Diablo Serisi

Monster Notebook  10 Nisan 2020

Oyun

Adı “Kar Fırtınası” anlamına gelen bir oyun şirketinin, cehennem ve şeytan temalı bir oyun yaparak zıtlıklara meydan okumasının böylesine şaşırtıcı bir sonucu olacağını kimse tahmin edemezdi. Çıkışıyla 1990’lı yıllara damga vurmakla kalmayıp, aksiyon rol yapma ve hack&slash tarzının da en olgun meyvelerinden biri olarak tarihe adını alev alev yanan harflerle yazan Diablo serisi, hâlâ popüler ve hâlâ başka oyunlar için ilham kaynağı. Arkasına kitap serisini ve çizgi romanlarını da alarak edebî yönünü güçlendiren Diablo serisi, dört başı mamur yapısıyla Sanctuary’yi keşfe çıkmaya heves edenleri daha da heyecanlandırıyor. Peki, Diablo serisi nasıl başladı, geçmişten bugüne nasıl ulaştı, gelin birlikte bakalım.

Diablo (1997)

Blizzard Entertainment, cehennemin kapılarını aralamaya karar verdi ve Diablo ile oyun dünyasını dönüşü olmayan bir yola soktu. Sınıfına göre seçilen karakterle, level atlaya atlaya yeni level’lara doğru inişe geçiş de böyle başladı. Karanlık atmosfer, her yeni bölümde oyuncuyu zorlayan düşmanlar ve derin bilinmezlik hissi oyunu değerli kılıyordu. Oyuna yeni çevre unsurları, karakterler ve düşmanlar kazandıran Hellfire eklentisi de aynı yıl oyuncularla buluştu.

Diablo II (2000)

Şeytanı hafife almak, Diablo dünyasındaki bir karakterin yapabileceği en hatalı davranıştır. İkinci oyun, ilk oyunun bıraktığı yerden, yeniden Diablo ile karşılaşmak üzere başlıyordu. Bu defa seçilebilecek karakterler, ilk oyuna nazaran daha olgundu ve karakterlerin arka planı savaşa dâhil olma gerekçeleriyle doldurulmuştu. CGI videolarıyla nam salan ve müzikleriyle unutulmaz oyunlar arasına giren Diablo II, çıktığı yıl 4 milyon kopya satarak ne denli başarılı bir oyun olduğunu kanıtladı. 2001 yılında çıkan Lord of Destruction adlı genişleme paketi, ana oyuna; yeni görevler, yeni eşyalar ve yeni karakter sınıfları getirdi.

Diablo III (2012)

Çıkacağı söylentileri, daha 2000’lerin başlarında vardı; ama o hep bekledi ve doğru anda oyuncuların karşısına dikiliverdi. Serinin fanlarını izometrik görüş açısı ve HUD görünümüyle hayal kırıklığına uğratsa da yaşattığı deneyim paha biçilmezdi. Oyun uğruna nice bilgisayarlar upgrade edildi, nice sınavlardan kalındı; lakin buna değerdi. Yapıma Diablo II havası katarken, bir dizi yenilik de getiren ve oyuncuları saatler süren bir maceraya davet eden Reaper of Souls genişleme paketi 2014’te; oyuna Necromancer sınıfını ve ufak değişiklikleri kazandıran Rise of the Necromancer genişleme paketi ise 2017’de yayınlandı.

Diablo Immortal ve Diablo IV (Henüz Yayınlanmadı)

Diablo serisini akıllı cihazlara MMORPG formatında taşıyacak olan Diablo Immortals, altı farklı karakter bulundurmakta. Kendilerine ait dörder kabiliyeti olan; Barbarian, Wizard, Monk, Necromancer, Demon Hunter ve Crusader sınıfları, her zaman olduğu gibi oynanışı epey değiştirecek. Blizzcon 2019’da duyurusu yapılan Diablo IV hakkındaysa, yayınlanan tanıtım videoları ve Blizzcon’daki demo oynanış haricinde çok fazla detay yok.

“Şeytan”ın Edebî Yönüne Dair

Hakkında anlatılacak çok fazla şey bulunan Diablo için 2000’lerin başından bu yana çok sayıda kitap yayınlandı. 2000-2002 arasında yayınlanan dört kitabı bir araya getiren 2008 tarihli Diablo: Archive, 2006-2007 yıllarında yayınlanan üçlemeyi toplayan 2011 çıkışlı Diablo: The Sin War ve Diablo III oyununun ardından sunulan eserler, seriyi takip edenlerin evren hakkında daha çok ayrıntı öğrenebilmesini sağladı.

Üç öyküden oluşan 2001 çıkışlı Tales of Sanctuary çizgi roman kitabında, ilk iki oyundaki karakterlerle ilgili maceralar ve karşılaşmalar yer alırken; 2011 yılında ise Diablo III: Sword of Justice adında, DC Comics tarafından beş sayılık bir mini seriye başlandı. Daha sonra bu seri 2013’te kitaplaştırıldı.

Paylaş: