Hataya Yer Yok! Sekiro: Shadows Die Twice

Monster Notebook  16 Mayıs 2020

Oyun

Yağan karın altında üşümeye başlamıştın, lakin yüzüne çarpan her bir kar tanesi, beni öldürmek üzere ettiğin yeminin, içinde yaktığı ateşin etkisiyle saniyeler içerisinde eriyordu. Tetikte olsan bile ölümün sesi, sana giderek daha da yaklaşıyordu. Artık alnından ve yanaklarından sicim gibi akan, yüzüne denk gelip eriyen kar tanelerinin yarattığı su damlacıkları değil, bilakis kendi kanındı. Ben, mirasçının kadim koruyucusu Wolf, çevrendeki karı kırmızıya boyamana neden olan da benim keskin kılıcım. Sen farkında olmadan, takma koluma yerleştirdiğim araçla yanına kadar geldim. Tepelerdeyken ölüm saçacağını düşünürken ölümün karanlık saçakları altına giriverdin. Üzülme, yalnız değilsin ve yoluma çıkanları senin yanına göndereceğim için asla yalnız kalmayacaksın.

Sekiro ile Izdırap Dolu Saatlere Hazır Olun

FromSoftware… 35 yıla yakın süredir oyun geliştirmesine karşın Demon’s Souls oyunu ve Dark Souls serisiyle zorluk kavramını, ortaya koyduğu oyunların en temel unsuru hâline getiren ve bu çizgisini PlayStation 4’e özel hazırladığı Bloodborne’da da sürdüren oyun stüdyosu, Sekiro: Shadows Die Twice ile oyunculara soğuk terler döktürmeye kararlı. Büyük oyun stüdyolarının daha fazla oyuncuya ulaşma hedefi nedeniyle hazırladıkları hemen her yapım giderek kolaylaşırken ve çizgisel oynanış, bu oyunlara egemen olurken Hidetaka Miyazaki önderliğindeki FromSoftware’in kararlılığı takdire şayan.

Souls serisi ve Bloodborne’dan farklı olarak oyuncuları grotesk mimarili diyarlara değil de 17. yüzyıl Japonyasına götüren Sekiro: Shadows Die Twice’ta Wolf adındaki Shinobi başrolde. Oyunun kendi akışı içerisinde anlatılan hikâyeye ve yapımın nerede neticelendiğine spoiler olmaması için pek değinmek istemiyoruz ama şunu söyleyebiliriz; oyun rahatça anlaşılabilen bir senaryoya sahip. Sırf üstü kapalı anlatımın olması, hatta bazen anlatımın olmaması nedeniyle Souls serisinden ve Bloodborne’dan uzaklaşan oyuncuların Sekiro’yu sevebilmeleri mümkün.

Temel aldığı Sengoku döneminden izler taşıyan ortam, bir süre sonra kendinizi oyunun destansı atmosferine kaptırmanızı sağlıyor. Tarihin ruhuna uygun şekilde tasarlanan çevre kadar düşmanlar da o dönemden izler taşıyor, tabii ki FromSoftware dokunuşlarıyla. Firmanın geliştirdiği diğer son dönem oyunlarında olduğu gibi iri cüsseli düşmanlar, devasa boyutlarda ve zaman zaman gudubetlikte sınırları çizmek isteyen şekilsiz boss’lar, dolaştığınız yerlerde fink atıyor. Bunu laf olsun diye söylemiyoruz, çünkü oyunda haddinden fazla boss var ve bir süre sonra yıldırıcı etkiye sahip olabiliyorlar.

Yılın Oyunu Olduğu Tescillenen Yapım: Sekiro

Kontrol ettiğiniz karakter Wolf’un düşmanlarını elimine etmesi, tek elindeki kılıç ve takma kolundaki araçlarla mümkün oluyor. Oyunda ilerledikçe kazandığınız deneyimlerle yetenek ağacından yeni yetenekler açarak karaktere farklı özellikler kazandırılabiliyor, bu da düşmanlara ve özellikle boss’lara karşı elinizi güçlendirmenizi sağlıyor. Karşılaşmalar esnasında Souls serisinden aşina olduğunuz stamina barı ise oyunda yer almıyor. Bunun yerine, rakiplere en doğru saldırı anını gözlemenizi sağlayan duruş barı bulunuyor. Dövüş mekaniklerini derinden etkileyen bu özellik, düşmanlara karşı kendinizi korumanız ve en uygun anda saldırmanız noktasında büyük iş görüyor.

Oyunun türü itibarıyla yönettiğiniz karakterin ölüp ölüp dirilmesi gayet normal. Wolf öldükten sonra, Souls serisindeki bonfire’a denk gelen idol bölgelerinden oyuna tekrar dönülebiliyor. Dirilme barı doluysa Wolf hemen de dirilebiliyor ama oyunun seyrine göre bu özelliği ölçüp biçip kullanmanızda yarar var. Hayata döndüğünüzdeyse paranızın ve XP’lerinizin bir kısmına veda etmeniz gerekiyor. Sindire sindire, boss’lara alışa alışa oynadığınızda, 50 saat civarı bir süreyi Sekiro: Shadows Die Twice ile geçirebilirsiniz. Son dönem FromSoftware oyunlarına kıyasla oldukça iyi ve detaylı grafiklere sahip oyunda, yapay zekânın da ortalamanın üstünde olduğunu belirtmeliyiz.

Game Awards 2019’da hem “Yılın Oyunu” hem de “En İyi Aksiyon/Macera Oyunu” seçilen yapımın bu ödülleri fazlasıyla hak ettiğini söylemeliyiz. Bir kısım oyuncu, FromSoftware’den bu oyuna özel “easy mode” seçeneği bekleyedursun, zorluk merkezli yeni oyun trendinin takdir edildiği ve geniş kitlelerce sevilip benimsendiği ortada.

Paylaş: