Babylon’s Fall İnceleme

Monster Notebook  20 Mart 2022

Oyun

Fantastik konuların yanı sıra gerçekliklerden de bahseden oyunlar, ele aldıkları meseleleri işleyiş biçimleri ve oyuncuya aktarabilmeleri noktasındaki başarıları ölçüsünde kendilerinden söz ettirebiliyor. Örneğin, tarihî realiteleri kurguyla harmanlayıp oyunculara sunan Assassin’s Creed serisi, Ubisoft çatısı altındaki hikâye anlatıcılarının uzmanlığı sayesinde belli bir başarı çizgisini uzun süredir koruyabiliyor. Diyar diyar dolaşıp hikâyesini zenginleştiren Assassin’s Creed serisinden ilham almış mıdır bilinmez ama kısa süre sonra Square Enix tarafından yayımlanacak olan Babylon’s Fall da ayakları Orta Doğu tarihine basan ama bunu Japon kurgusuyla aynı potada eriten bir yapım olmayı hedefliyor.

Babil Yıkıldı, Ziggurat’a Tırmanmak Bize Kaldı

Modern matematik gibi sayısız medeniyetin ilerlemesini sağlayan nice buluşta parmağı bulunan Babil İmparatorluğu’nun yıkılması ve ardından Yeni Babil İmparatorluğu’nun kurulması, oyunumuz Babylon’s Fall’un konusunun temelini oluşturuyor. Ancak yapımın konusuna dair kapsamlı bir şeyler söylemek pek mümkün değil. Zira oyun, 2018’de ilk defa tanıtılmasının ardından bir geliştirme cehennemine düştü. Gösterilen birinci fragman, Babil tarihi odaklıydı ve insanlığın, Gaia’ya karşı ayaklanması, üstü kapalı olarak anlatılıyordu. Ne var ki Babylon’s Fall’un geçtiğimiz yılın ortalarında yayımlanan resmî hikâye tanıtım videosu da bir şeyleri açık etmekten ziyade kafa karışıklığını artırıyor. Videodaki olgun sesli anlatıcının, lafı ağzında gevelemesi ve anlatım sonunda manalı bir şey söylememesine ilaveten, oyunda önemli olduğunu düşündüğümüz bazı karakterlerin, “Öleceksem, umut için öleceğim,” ve “Hepimiz, öznel gerçekliğimizin tutsaklarıyız”, gibi yer yer izleyiciyi cringe eden yer yer felsefi düşünüşlere sevk eden ifadeleriyle sonlanıyor.

Babylon’s Fall’un beta testine katılan oyun basınından öğrenilen ise yapımda, Babil İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından kurulan Yeni Babil İmparatorluğu’nda görevli Sentinel-Nöbetçi’lerden birini kontrol ettiğimiz, nihai hedefimizin Ziggurat olarak isimlendirilen yedi katlı Babil Kulesi’ne tırmanmamız gerektiği şeklinde. Karakterimizin iki fiziksel, iki de uhrevi silahı bulunacak ve rol yapma mekanikleri çerçevesinde ekipmanlarımızı geliştirmemiz mümkün olacak. Fakat beta kullanıcılarının sözleri, oyunun bölüm tasarımlarının da genel konseptinin de o kadar büyüleyici olmadığı yönünde.

NieR:Automata’nın Geliştiricisinden Yeni Bir “Game as a Service”

Önceki tarihlerde yayımlanan oyun tanıtım videoları nedeniyle Babylon’s Fall’un, tek kişilik deneyime önem veren, aksiyon-rol yapma ve hack and slash türünün başarılı, hem de çok iyi grafikli bir temsilcisi olmasını bekliyorduk. Ama Sony’nin State of Play etkinliğinde gösterdiği stilize görselli ve maalesef birkaç nesil öncesinin grafiklerine sahip Babylon’s Fall, The Game Awards 2021’de yalnızca grafikleriyle değil aynı zamanda oyun dinamikleriyle de hayal kırıklıkları yarattı. Çünkü merakla beklenen Babylon’s Fall, bir ila dört kişilik, eşli oyun odaklı bir yapımdı. Square Enix’in, Marvel’s Avengers oyunundan ağzı yandığı için tekrar bir “game as a service-hizmet olarak oyun” yapmayacağı bekleniyordu ve fakat Babylon’s Fall’un, bu yapıda olduğu ortaya çıktı. Yani karşımızda, tamamlanmış, dört başı mamur bir oyundan ziyade, sürekli yeni içerikler eklenecek, mütemadiyen oyuncusundan para bekleyecek, yeni oyun modlarını ve içeriklerini, belli bir ücret karşılığında satacak bir oyun bulacağız.

Oyunun yapımcılarının ifadelerine göre NieR:Automata deneyiminin, çok oyunculu mod eşliğinde sunulması hedefleniyor. Lakin oyun tutkunları, tam sürüm oyun ücreti ödedikleri bir yapıma, yeni içerik eklenmesi veya bazı modların getirilmesi karşılığında yeniden para verme konusunda -haklı olarak- isteksiz davranıyor. Bu durum, Babylon’s Fall’un tanıtım videolarının altındaki yorumlarda da rahatlıkla görülebiliyor.

Yayıncı koltuğunda oturan Square Enix’i, Babylon’s Fall özelinde böylesi ilginç kararlar almasına iten nedir bilmiyoruz ancak yapımın oyuncular nezdinde “hype” seviyesinin düşüşte olduğu görülüyor. Umarız oyun, güçlü bir içerikle yayımlanır ve daha önce başarısızlıkla sonuçlandığı görülen “game as a service” sistemi, oyundan çıkarılıp yapım, oyunculardan para tırtıklamaya programlı bir yazılımdan ziyade, oyun tutkunlarına unutulmaz bir anlatı sunan güçlü bir esere dönüşür.

Paylaş: