Geçmişten Günümüze Wolfenstein Serisi

Monster Notebook  10 Ağustos 2021

Oyun

Adı her zaman başarılı oyunlarıyla anılmasa da grafik dünyasında bir devrim yaratarak ikonik serilerden birine dönüşen Wolfenstein, bugün 30. yaşını kutluyor. Aradan geçen bu 30 yılda, farklı platformlarda toplam 13 Wolfenstein oyunu çıktı. Peki, bunlar hangileriydi? Gelin, serideki ana oyunlara birlikte göz atalım.

Castle Wolfenstein (1981)

Yaygın bilinen kanının aksine, Wolfenstein serisi John Carmack öncülüğündeki id Software tarafından değil, Muse Software tarafından Castle Wolfenstein ile başlıyor. O günün şartlarına uygun olarak Apple II ve daha sonra Commodore 64 için yayımlanan oyun, tamamen iki boyutlu. Ama göründüğü kadar kolay değil ve çeşitli gizemlerle dolu.

Beyond Castle Wolfenstein (1984)

İkinci Dünya Savaşı esnasında Adolf Hitler yönetimindeki Almanya’ya bir kez daha yolumuzun düştüğü oyun, öncekinin devamı niteliğinde. Grafik tarafında büyük geliştirmeler sunmayan yapımda hedefimiz, Führer’in gizli Berlin sığınağındaki toplantılarını sabote etmek. Ama bu, o kadar da kolay değil.

Wolfenstein 3D (1992)

3D oyunların popülerleşmesini sağlayan ve o yıllarda birçok oyuncuya yeni bilgisayar donanımları aldıran Wolfenstein 3D, id Software imzalı ilk Wolfenstein oyunu. Bu defa isimsiz bir kahramandan ziyade namı bugüne kadar ulaşan William “B.J.” Blazkowicz’i yönetiyor, Wolfenstein Kalesi’nin derinliklerine doğru bir maceraya çıkıyoruz.

Return to Castle Wolfenstein (2001)

Yaklaşık 10 yıllık sessizliğinin ardından Quake 3 oyun motoru olarak da bilinen id Tech 3’ü arkasına alan oyun, Wolfenstein Kalesi’ne bu defa çok daha zorlu ve ürkütücü bir ziyaret yapmamızı sağlıyor ve klasikler arasına adını yazdırmayı başarıyor.

Wolfenstein: Enemy Territory (2003)

Aslında 2001 çıkışlı oyun için düşünülen bir genişleme paketiyken 2003 yılında tamamen çok oyunculu bir yapım olarak ortaya çıkan Wolfenstein: Enemy Territory, tamamen ücretsiz dağıtıldı. Ömrü uzun sürmeyen yapım, ilerleyen yıllarda Quake evreni temasıyla oyuncuların karşısına yeniden çıktı.

Wolfenstein RPG (2008)

Dokunmatik ekranlı akıllı telefonların kullanıcılarla buluşmasını fırsat bilen id Software, William “B.J.” Blazkowicz’i bu defa, Mihver Ordusu’nun çeşitli test ve deneyler yapan Paranormal Bölümü’nü araştırmak üzere bizlerle buluşturdu.

Wolfenstein (2009)

2004 yılında Doom 3 ve 2005 yılında Quake 4’e hayat veren, id Software’in gözbebeği oyun motoru id Tech 4’ün Wolfenstein için kullanılmaması düşünülemezdi ve beklenen oyun 2009’da çıkageldi. Bir yandan paranormal olaylarla, diğer yandan Nazi askerleriyle mücadele ettiğimiz oyun ufak tefek aksaklıklarına rağmen oldukça iyiydi. Oyunun dijital olarak satın alınamaması ise oyun dünyası için büyük bir kayıp.

Wolfenstein: The New Order (2014)

İkinci Dünya Savaşı’nı Hitler’in kazandığı alternatif bir gelecekte geçen ve seriye tam anlamıyla can suyu olan oyunda William “B.J.” Blazkowicz’i yönetip yeni nesil düşmanlarımızın elinden kurtulmaya çalışıyoruz.

Wolfenstein: The Old Blood (2015)

Önceki oyunun adrenalini ve temposunu aynen korurken adamımız Blazkowicz’e yeni yetenekler kazandıran yapım, yine önceki oyunun öncesini konu ediniyor. The Old Blood’ın, Wolfenstein 3D gibi 5 Mayıs’ta yayımlanması ise şık bir hareketti.

Wolfenstein II: The New Colossus (2017)

Serinin en şok edici sahnelerini barındıran ve zorluk düzeyi epey artan Wolfenstein II, serinin bundan sonraki kaderinin de çizildiği bir yapım oldu. Evlenen ve çocuk bekleyen Blazkowicz, The New Colossus’ta bizleri aksiyona doyuruyor.

Wolfenstein: Youngblood (2019)

Nazi rejiminin hükümranlığını sürdürdüğü ABD’de küresel direnişe dâhil olan Jessica ve Sophia, Avrupa’daki Nazi varlığını ortadan kaldırmak için harekete geçerler. Zira babaları Blazkowicz, zorlu bir görev esnasında ortadan kaybolmuştur. Hem tek kişi hem de eşli oynanabilen Youngblood, ortalamanın üzerinde puanlarla serinin ilginç bir parçası oldu.

Wolfenstein: Cyberpilot (2019)

VR sahibi Wolfenstein tutkunları için sunulan ve aslına bakarsanız oldukça kısa bir oynanış süresine sahip Cyberpilot, tanıdık mekânlarda tanıdık mücadeleler sunuyor. Yapım, Youngblood’ın bir hafta öncesinde geçiyor.

Paylaş: