Monster ile Daha Güçlü Avlan! Monster Hunter: World İncelemesi

Monster Notebook  22 Mayıs 2020

Oyun

Capcom’un hiç şakası yok. Yılların getirdiği rehaveti üstünden atan ve artık kanıksanan oyun serilerine dönüşen markalarını, birer birer ayaklandıran Capcom; Street Fighter, Resident Evil ve Devil May Cry gibi serileriyle oyun gündemine yerleşti. PlayStation platformunda hayata başlayıp varlığını farklı konsollarda sürdüren Monster Hunter World’ün PC’yi ziyaret etmesi ise 2018 yılını buldu. Seriyi hiçbir suretle tanımayan ve yapımın mantığını çözme aşamasındaki oyun tutkunlarının bile heyecanlandıran Monster Hunter World, hem tek kişilik olarak hem de dört kişi desteği sayesinde çok oyunculu olarak oynanabiliyordu. Sunduğu özgürlük ve eşsiz “canavar kesme” hissi, otantik atmosferiyle birleşince ortaya tadına doyulmaz bir oyun çıkıyordu. Tabii Capcom’un Monster Hunter World özelindeki yol haritası bu oyunla sonlanmamıştı, daha buz gibi havası ve ana oyuna eklediği birçok yenilikle bir haftada 2,5 milyon kopya satmayı başarabilen Monster Hunter World: Iceborne çıkacaktı.

Bere, Kaşkol ve Eldiveninizi Hazırlayın; Yolculuk Hoarfrost Reach’e

2019’un son aylarında konsolları ziyaret edip kışın buz gibi yüzünü göstermediği ocak ayının başlarında da PC platformuna çıkan Monster Hunter World: Iceborne, zaten yeterince büyük olan ana oyunun haritasına, devasa boyuttaki Hoarfrost Reach’i ekliyor. Endemik bitki örtüsünün yanı sıra bu mekâna uyum sağlamış irili ufaklı pek çok canavarı da barındıran bölge, uzaktan baktığınızda huzurla karışık bir ürpertiye neden olsa da bahse konu huzur, yepyeni canavarlarla karşılaştığınızda Hoarfrost Reach’in soğuğuna rağmen buhar olup uçuyor. Banbaro, Beotodus ve Velkhana, ilk etapta nefesinizi kesecek canavarlar olsa da nefesinizi kesmekle kalmayıp size ecel terleri döktürecek Nargacuga gibi varlıkların bu bölgede bulunmayı beklediğini ekleyelim.

Kapışmalarınızda ana oyundan alışık olduğunuz silahları, yepyeni kombolarla kullanabiliyorsunuz ve yapımla birlikte, canavarlara tutunmanızı ve onların hareketlerini kontrol edebilmenizi sağlayan Clutch Claw adlı bir gereç geliyor. Böylece hareketlerinizi kısıtlayan kar yığınları arasından sıyrılıp canavarların tepesine binebiliyorsunuz. Konu, binmekten açılmışken arzu ettiğiniz her alanda Tailraider’ı çağırıp seyahatlerinizi onun üstündeyken gerçekleştirebiliyorsunuz. Yeterince geniş bir alana sahip bölgeyi daha hızlı tarayıp hedefinizdeki canavarları nispeten kısa sürede bulmak için gayet iyi bir yol bu.

“Oyun Yeterince Zor Değil!” Diyenlere Gelsin: Usta Rütbesi

Monster Hunter World oyununa alışıp belirli bir seviyeye ulaşan oyun tutkunları için irili ufaklı canavarlarla uğraşmak, artık işten bile değil. Oyunlara belirli ölçüde zaman ayırabilen oyuncular için bu durum pozitif ve kabul edilebilirken mücadele ruhunu bambaşka bir noktaya taşımayı amaçlayan gamer’lar, daha yüksek zorluk seviyelerini bekleyebiliyor. Bu beklentileri belki de hisseden Capcom, Monster Hunter World: Iceborne ile Usta Rütbesi zorluk seviyesini getiriyor. Bu zorluk seviyesi, Lynian Gözlemevi’ndeki araştırmacının özel araştırma talepleriyle birleşince, onlarca saatlik oyun seanslarına dalınabiliyor. Tabii bu seansların başarıyla tamamlanmasının ardından gelecek araştırmacı kitleri, oyunun daha keyifli sürdürülebilmesini mümkün kılıyor.

Oyunun teknik tarafı ise ana oyundakinden büyük farklılıklar bulundurmuyor. Müzikler ve ses efektleri, oyunun atmosferik yönünü güçlendirirken başarılı grafikler sunan MT Framework oyun motoru, özellikle devasa canavar karşılaşmalarında ve uzak saha çizimlerinde başarılı iş çıkarıyor. Oyunu Full HD çözünürlükte akıcı şekilde oynamak için en azından NVIDIA GeForce GTX 760 ekran kartlı bir bilgisayar kullanmanız öneriliyor ama siz yine de işi sıkı tutup NVIDIA GeForce GTX 1060 ekran kartlı bir bilgisayarla oyunu oynarsanız, grafik ayarlarından kısmak durumunda kalmazsınız.

Her yanından Japon işi olduğu anlaşılan ve birtakım ilginçliklerine karşın oyuncuları kendine bağlayarak yüzlerce saatlik oyun deneyimi sunan Monster Hunter World: Iceborne, Capcom’un başarısını da taçlandırıyor.

Paylaş: