Oyun Dünyasının En Acıklı 5 Sahnesi

Monster Notebook  28 Nisan 2020

Oyun

Senaryo tabanlı oyun hazırlamak üzere yola düşen geliştirici ekipler, oyunlarını bazen öyle alanlara doğru kaydırabiliyorlar ki zaman geçirtme, eğlendirme, stres attırma gibi fonksiyonları bulunan yapımlar, oyuncuları gözyaşlarına boğabiliyor. Kimi sinema filmlerinin kendilerine temel hedef belirlediği gözyaşı sağıcılığına girişmeden, kendi doğal seyri içerisinde, sizi hüzne boğacak ve ağlatabilecek oyunlardan beşindeki en acıklı sahneye, gelin birlikte göz atalım. Not: içerikte spoiler’lar olduğunu belirtelim.

The Walking Dead: Season 1

Bu yapım için Telltale Games’in yaptığı en iyi oyun dersek, hiç de hatalı olmaz. Oyunun senaryosu öyle incelikli işleniyor, yapımdaki karakterlerle öyle bir bağ kurmaya başlıyorsunuz ki ait olmadığınız bir dünyanın, esasında hiç tanımadığınız karakterlerinin apansız ayrılığına dayanamayıp gözleriniz doluyor. Walkers olarak isimlendirilen zombiler, oyun boyunca bir baba gibi Clementine’ı koruyup kollayan Lee’yi ısırırlar. Lee de Clementine’ı zor bir seçim yapmaya ikna eder.

The Last Day of June

Yaşadığı acı şeyleri hiç deneyimlememiş olmak adına, geçmişi değiştirmek isteyen milyarlarca insan olduğuna eminiz. The Last Day of June, tam da böyle bir olguyu kendine konu ediniyor. Trafik kazası sonucu eşini toprağa veren, kendisi ise tekerlekli sandalyeye bağlı yaşamak durumunda kalan Carl, oyunun sonlarında eşi June ile öyle bir buluşma yaşıyor ki buna yürek dayanmıyor. Yalnızca oyunun sonu değil, genelinin hüzünlü olduğunu ekleyelim.

The Last of Us

Kızından başka kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış bir adamın, kızının son nefesini verişine tanıklık etmesinden daha acı ne olabilir? Vurucu bir oyun açılışının nasıl yapılması gerektiği konusunda deneyimli olan Naughty Dog, Uncharted serisiyle elde ettiği saygınlığı, bu oyunuyla da zirveye taşıdı. Oyundan zihinlere kazınan birkaç andan biri de Joel’in çaresizliği oldu.

Brothers: A Tale of Two Sons

Brothers: A Tale of Two Sons; ölümle başlayıp ölümle biten, içinde intihar eden karakterlere bile denk gelebileceğiniz, az bir kısmı müstesna, geri kalanında hüzün ve acının hâkim olduğu ender oyunlardan biridir. Babalarının hastalığına çare bulmak üzere yola koyulup, türlü çeşitli maceralara atılan iki kardeş ile başlayan yapım, maalesef tek kardeşle sonlanıyor.

Silent Hill 2

Eşi Mary’nin ölümüyle zaten yıkılmış olan James, müteveffa eşinden gelen mektupla şaşkına dönmüşken; bu şaşkınlığı, eşine çok benzeyen Maria yolu kesiştiğinde daha da artıyor. İşin tatsız yanı, eşini kaybeden James, oyun boyunca Maria’nın da defalarca öldüğüne tanıklık ediyor. Silent Hill, gerçekten çok acımasız bir mekân.

Paylaş: