Oyuna Başladığınız Anda Kendinizi Özdeşleştireceğiniz 12 Oyun Karakteri
Bir oyunu değerli ve oynanabilir kılan etmenlerin başında hiç şüphe yok ki, oyunda yönettiğiniz karakter geliyor. Onun olaylara karşı tepkisi ya da tepkisizliğinden, gelişmeler karşısında sarf ettiği cümlelere kadar pek çok şey, oyunun oluşturmak istediği dünyaya anında dâhil olmanızı sağlıyor.
Uzun yıllardır belki yüzlerce oyun oynamışsınızdır ama muhakkak bu oyunların içinde bazıları, yönettiğiniz karakterler sayesinde sizin için özel hâle gelmiştir. Gelin şimdi, oyuna başladığınız anda kendinizi özdeşleştireceğiniz oyun karakterlerine birlikte bakalım.
1. Max Payne
Eski dostumuz Max, evine geldiğinde karşılaşacağı manzaranın bu denli kötü olabileceğini nereden bilebilirdi ki? O sadece görevini yapan bir memurdu ama belki de bir erkeğin yaşayabileceği en acı şeyleri bir anda yaşayıverdi. Şimdi söyleyin bakalım, Max’in yaşadığı kederi hanginiz derinden hissetmedi ilk oyunda ve hanginiz kendisini bir an olsun Max’in yerine koymadı?
2. Gordon Freeman
Her ne kadar insanlar arasında dalga geçme malzemesi olsa ve hazırlandığı öngörülen üçüncü oyunun fiyaskoyla sonuçlanacağı düşünülse de ortada bir gerçek var: City 17’de çoğu zaman “Ben tek, siz hepiniz!” modunda olmasına karşın olaylar karşısındaki genellikle “sessiz” tutumu, Gordon’ı en sevilen karakterlerden biri yaptı. Half-Life dünyasının bu kadar ünlenmesinde onun katkısı, sandığınızdan daha fazla olabilir.
3. Batman
“Batman ama hangi Batman?” diyor olabilirsiniz. Rocksteady Studios’un ellerinden çıkan seride yer alan Batman tabii ki. Serinkanlılık konusunda doktora yapacak kalibredeki Batman, dövüş sahnelerindeki yeteneğinden uzun uçuşlardan sonra sakince yere inişiyle bile ayrı bir etkileyiciliğe sahipti.
4. Lara Croft
1990’lı yıllarda çıkan ilk oyunuyla yalnızca vücut ölçüleriyle gündeme gelse de zaman içinde değişen şey yalnızca Lara’nın vücut ölçüleri olmadı, erkek oyuncuların ona karşı yaklaşımı da değişime uğradı. Lara, zorluklar karşısında yılmadan mücadele veren güçlü bir karakterdi ve bu durum onun, oyuncular tarafından benimsenmesine büyük katkı sağladı.
5. Cole Phelps
Oyun dünyasında bu kadar az tanınan ve oynanan, modern zamanların tabiriyle “Underrated” bir yapım daha var mı acaba L.A. Noire’dan başka? Bu konuda yazılacak çok şey olsa da konuyu, oyunda yönettiğimiz ana karakter olan Cole Phelps’e getirelim. Kara Dalya Cinayeti’nden büyük kundaklamalara kadar pek çok vakada sakinliğinden ödün vermeyen ve efendiliğini bozmayan Phelps, oyuncuların kendilerini özdeşleştirdikleri karakterlerin başında geliyor. Karizmasıyla bu karaktere hayat veren Aaron Staton’ı da unutmamak lâzım.
6. Ezio Auditore da Firenze
Eğri oturup doğru konuşalım, Assassin’s Creed serisinin yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada en sevilen karakteri, seriye o kadar oyun katılmış ve farklı karakterler çıkmış olmasına karşın Ezio Auditore da Firenze olmayı sürdürüyor. Bunun nedenlerini enine boyuna konuşmayı çok isteriz ama konunun özeti şu: Samimiyet ve gerçekçilik.
7. Rivialı Geralt
Karizmatikliğin ete kemiğe bürünmüş formu olan Geralt, The Witcher serisi boyunca yaşadığı onlarca tantanalı olayla, aşkla, mücadeleyle son yıllarda çıkan oyunlar içerisinde en çok sevilen karakterlerden biri oldu. Bunda senaryolar gereği ortaya koyduğu etkileyici konuşmaların da etkisi var tabii.
8. Corvo Attano
Daha beş dakika önce saklambaç oynadığınız bir kız çocuğu, gözlerinizin önünde kaçırılsa ve annesi, o kaçırılmadan birkaç saniye önce öldürülse ve tüm bu olanların, sizin başınızın altından çıktığı söylense, tepkiniz nasıl olurdu? İşte Corvo’nun, yapım boyunca “Tutmayın küçük enişteyi,” tadındaki tavrının yegâne sebebi bu. Dishonored oyununun bu denli başarılı olmasında Corvo Attano’nun etkisi yadsınamaz.
9. James Sunderland
Bu kadar aksiyon oyunundan sonra korku oyunlarındaki karakterlerden de bahsetmemek olmaz. Ölen eşinden aldığı mektupla hayatı değişen ve kendini Silent Hill’in insanın zihnini bulandıran mekânlarında bulan James, oyun boyunca yaşadığı inişli çıkışlı duygu geçişlerini oyunculara çok iyi aktaran bir karakterdi. James’i iyi ki Japonlar tasarlamış ve iyi ki onu Guy Cihi seslendirmiş.
10. Ajan 47
Pek konuşkan bir arkadaş olduğu söylenemez. Evet, kendisi sırma saçlı da değil, hatta bir hayli saçsız. Ancak bu gerekçeler onunla oyun sırasında bağ kurmamıza asla engel olmadı. Başının arkasındaki 640509-040147 koduyla, işine gösterdiği özenin bir göstergesi olan takım elbisesiyle ve imza attığı sayısız suikast ile oyun dünyasının nadide karakterlerinden biri olan Ajan 47, ününü 2015’teki film ile sinemaya da taşıdı.
11. Chris Redfield
Özellikle Resident Evil 5’teki görünümüyle, “Basmışım aminoasidi, taş gibiyim!” sözünü, “Basmışım steroidi, dev gibiyim!” şeklinde değiştiren Chris, her ne olursa olsun RE dünyasına adım atan herkesin en sevdiği ve kendiyle özdeşleştirdiği karakterlerden biri. RE 5’teki kaslı halini de beğenen birileri illâ ki vardır ama her şeyin doğalı iyidir diyoruz. Sahi, kol doğal çalışınca en fazla 43 santim mi oluyordu?
12. Monster
Evet, bu maddede bir oyun karakteri yok ancak tüm bu oyun karakterlerini ve daha fazlasını tanıyabilmenizi sağlayacak, yeni nesil oyunları yüksek çözünürlük ve grafik detay ayarında akıcı şekilde oynatabilecek Monster oyun bilgisayarı var. Sıraladığımız karakterlerle henüz tanışmadıysanız, bu oyunları yüksek kalitede ve performanstan ödün vermeden oynamayı hedefliyorsanız, arzu ettiğiniz Monster Notebook modelini edinebilirsiniz.