The Finals Oyun İncelemesi

Son birkaç yıldır, çok oyunculu oyun konusunda ciddi bir enflasyon yaşanıyor ve bu yapımlardan birçoğu, tarihin tozlu rafları arasına yerleşmekten kaçamıyor. İlgili yapımların arasından sıyrılanlar ise özgün bir yapısı olan, eğlenceli ve oyuncuları bir şeylere zorlamayan oyunlar oluyor. Tahmin edeceğiniz üzere, eski Battlefield serilerinde görev almış ve DICE çatısı altında çalışmış önemli isimlerden oluşan Embark Studios imzalı The Finals da bu yapımlardan biri. İlk etapta yıkılabilir çevre unsurlarıyla oyun tutkunlarının ilgisini çeken yapımın ayrıntılarına, gelin birlikte bakalım.

İlginç Bir Konsept, Bağımlılık Yapıcı Bir Oynanış

The Finals, oyuncuları bir televizyon yarışması formatında bir araya getiriyor. Oyunun ana amacı, diğer takımlarla rekabet ederek nakit kutularını toplamak ve belirlenen noktalara taşıyarak puan kazanmak. Oyuncular, haritadaki çeşitli noktaları ele geçirip bu kutuları koruyarak ve/veya rakip takımlardan çalarak galip gelmeye çalışıyorlar. Bu süreç, hızlı ve yoğun çatışmaların yaşanmasına neden oluyor. Bu noktada oyuncular; Light, Medium ve Heavy olmak üzere üç farklı sınıfta karakterlerini seçebiliyorlar. Light sınıfı hızlı ve yüksek hasar verici özelliklere sahipken Medium sınıfı destek rolü üstleniyor. Heavy sınıfı ise adından anlaşılacağı üzere yüksek dayanıklılığı ve çevresel yıkım kapasitesiyle öne çıkıyor. Bu sınıflar, Battlefield oyunlarından aşina olduğumuz dinamiklerin bir yansıması olarak görülebilir.

Oyunun en dikkat çekici özelliklerinden biri, neredeyse her şeyin yıkılabilir olması, öyle ki; binalar, duvarlar ve diğer yapılar, oyuncuların silahları ve patlayıcıları tarafından tamamen yıkılabiliyor. Bu oyun mekaniği, Battlefield serisinin “Levolution” sistemine benzer bir şekilde çalışıyor. Battlefield’da olduğu gibi, çevresel yıkım, oyuncuların stratejik kararlar almasını gerektiriyor ve oyun alanını, sürekli değişen, dinamik bir hâle getiriyor. Fakat The Finals, bu sistemi daha da ileri götürerek her maçın kaotik ve yıkıcı anlarla dolup taşmasını sağlıyor. Üçer kişiden oluşan (son sezon güncellemesiyle her takımdaki oyuncu sayısı beşe çıktı) toplam dört takımın oyun haritasında gerçekleştirdiği yıkım, haritanın bir süre sonra tanınmaz hâle gelmesine neden olabiliyor ki bu da eğlence dozunun ne denli yüksek olduğunu gösteriyor.

Harika Grafiklere ve Eğlenceli Oynanışa Rağmen Oyuncu Sayısı Düşüyor

Geliştirici ekibin beyin kadrosu, her ne kadar DICE imzalı Frostbite Engine ile uzun yıllar boyunca çalışmış olsa da motorun haklarının EA tarafında olması, The Finals’ın, Unreal Engine 5 ile geliştirilmesine vesile oluyor. Bu oyun motorunu kullanan erken dönem oyunlardan biri olarak gösterebileceğimiz The Finals, gerçekten çok iyi görünüyor. Oyun dünyası, canlı renkler ve detaylı çevresel tasarımlar içeriyor ve oyunun, oyun şovu estetiği, her köşede “The Finals” markasıyla kendini gösteriyor. Ses tasarımı da oyun deneyimini tamamlıyor; silah sesleri, patlamalar ve çevresel sesler, oldukça gerçekçi ve oyunun atmosferine büyük katkı sağlıyor.

Bu noktada yapımdaki çevresel yıkım mekaniklerinin, oyun motoruna ve doğal olarak sistem kaynaklarına ciddi bir yük bindirdiğini belirtmemiz gerekiyor. Oyunun sistem gereksinimleri de bunu destekliyor. Ne var ki oyunun teknik tarafındaki ağırlıklar, geliştirici ekibin oyuna getirdiği yeniliklerin olumsuzluğu yanında hafif kalıyor. En kestirme anlatımla, oyuncuları, oyun içi satın alıma teşvik için The Finals’da büyük değişikliklere giden geliştirici ekip, bunun karşılığını, sürekli düşen oyuncu sayısı şeklinde deneyimliyor. Zira yaklaşık 250 bin oyuncuyla açılışını yapan The Finals, bu yazının hazırlandığı dönem itibarıyla günlük 14 bin oyuncuyu zar zor görüyor ki bir yaşını henüz tamamlamamış bir çevrim içi oyun için bu değer, oldukça düşük.

Oyuna zaman içinde ne gibi güncellemeler gelir, oyuncular, oyun içi satın alım zorlamalarından nasıl kurtulur bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var; Monster’ın “canavar”ları, The Finals’ı hayli akıcı oynatıyor. Intel ve NVIDIA’nın en güçlü donanım bileşenlerini beraberinde getiren; Abra, Tulpar ve Semruk oyun bilgisayarları, The Finals başta olmak üzere sisteme ciddi yük bindiren tüm oyunları, kusursuz şekilde oynamanızı sağlayacak. 

The Finals Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

• The Finals kaç kişi oynanıyor?

  • The Finals, 3’er kişilik takımlar halinde oynanan bir FPS oyunudur. Toplamda 9 oyuncunun yer aldığı maçlarda, oyuncular farklı takımlar halinde mücadele eder.

• The Finals hangi oyun motoru ile geliştirilmiştir?

  • The Finals, oyun dünyasında geniş çapta kullanılan Unreal Engine 4 oyun motoru ile geliştirilmiştir. Bu motor, yüksek kaliteli grafikler ve dinamik oyun mekaniği sunar.

• The Finals Türkçe dil desteği var mı?

  • Evet, The Finals oyununda Türkçe dil desteği bulunmaktadır. Menü, altyazılar ve bazı oyun içi metinler Türkçe olarak oynanabilir.

• The Finals hangi firmanın geliştirdiği bir oyundur?

  • The Finals, Embark Studios tarafından geliştirilmiş bir oyundur. Embark Studios, yaratıcı ve yenilikçi oyunlar geliştiren İsveç merkezli bir oyun stüdyosudur.

• The Finals ne zaman çıktı?

  • The Finals, 2024 yılında piyasaya sürülmüştür. Oyunun çıkış tarihi, oyuncular arasında büyük bir heyecan yaratmış ve FPS türüne yeni bir soluk getirmiştir.