Ultros Oyun İncelemesi

Geliştirdikleri yapımlarla oyuncuların ilgi odağı hâline gelen İsveçli oyun stüdyoları, yaratıcılığın sınırlarını zorlamaya devam ediyor ve İsveçli Hadoque tarafından hazırlanıp Kepler Interactive’in yayımladığı Ultros, böylesi yapımlardan biri. Kendine özgü tasarımıyla Metroidvania türüne farklı dokunuşta bulunan Ultros, psikedelik olma konusunda King Gizzard & The Lizard Wizard adlı enteresan müzik grubuyla yarışacak kalibrede bir oyun. Gelin, bu tuhaf ve sıra dışı oyuna biraz daha yakından bakalım.

Ultros, Şimdiye Kadar Oynadığınız En İlginç Tasarımlı Oyun Olabilir

Zamanın döngüsel bir yapıya sahip olduğu ve oyuncunun sürekli tekrar eden bir döngüden çıkış yolu aradığı, gizemli ve psikedelik bir dünyada geçen Ultros’ta yönettiğimiz karakter, aynı isimli başarılı bir Ankaralı black metal grubunun da olduğu The Sarcophagus’ta uyanıyor. Uzay benzeri ortam, gerek görsel gerekse atmosferik açıdan oldukça etkileyici ve şimdiye kadar pek de rastlamadığımız cinsten. Oyunun sanat tarzının arkasında, Hotline Miami’den tanıdığımız El Huervo var ve ortaya çıkan dünya, âdeta bir modern sanat galerisini andırıyor. Psikedelik renk paleti ve ayrıntılı bitki örtüsü, oyuncuyu ilk bakışta büyülüyor. Böylesi bir estetik, oyunun görsel kimliğini ve atmosferini de güçlendiriyor. Oyunun en ilgi çekici yönü olan görsellerinden hareketle konuya bu şekilde bir giriş yapsak da oynanış da en az görseller kadar ilginç ve sıra dışı.

Ultros, oyuncunun var olan döngüden kurtulmaya çalışmasını konu alıyor fakat bu döngüyü kırmak kolay değil; oyuncu her döngüde kazandığı yeteneklerin bir kısmını kaybediyor ve yeniden başlamak zorunda kalıyor. Bu noktada yapım, bir bakıma roguelike kimliği de kazanıyor. İlgili mekanik, oyunun tekrar oynanabilirliğini artırsa da bazı oyuncular için sinir bozucu olabiliyor. Özellikle, önemli yeteneklerin kaybedilmesi, ilerleme hissini baltalayabiliyor ve bu da Ultros’un bazı oyuncular tarafından -biraz da haklı olarak- eleştirilmesine neden oluyor. Neyse ki oyun dünyasında bulunan karakterler, keşfedilmesi gereken yeni alanlar ve geliştirilebilecek araçlar, zaman zaman sinir bozucu hâle gelebilen döngüden çıkış yolunu bulmaya yönelik ipuçları sağlıyor.

Bahçecilik Sistemi Sayesinde Ultros Oyun İçinde Oyuna Dönüşüyor

Düşmanların tamamının yok edilmesi üzerine kurulu olmayan ve zaman zaman “barışçıl” adımların da işe yaradığı Ultros’ta, eğer savaş kaçınılmazsa, oyuncunun, karakterin ana silahı olan kılıçtan yardım alması ve düşmanları bir bir etkisiz kılması gerekiyor. Tabii kaçınma gibi hamlelerle tehlikeli durumlardan kurtulmak da mümkün. Her düşmanla savaşmak istenmediğinde düşmanlara yiyecek vererek onların sakinleşmesini sağlamak gibi bir seçenek bulunuyor. İlgili yiyecekler, farklı düşmanlardan düştüğü gibi bahçecilik sistemi sayesinde yetiştirilen bitkilerden de meydana gelebiliyor. Peki, bahçecilik sistemi de neyin nesi?

Bize sorarsanız, Ultros’un oyun içinde bir oyuna dönüşmesini sağlayan bahçecilik sistemi, oyunculara keşfettikleri dünyayı etkileme ve şekillendirme fırsatı sunan bir mekanik. Oyuncular, oyun dünyasında buldukları tohumları belirli toprak alanlarına ekebiliyorlar ve bu tohumlar, döngüler boyunca büyüyerek farklı bitkilere dönüşüyor; netice itibarıyla oyuncunun ilerlemesini sağlayacak çeşitli işlevler sunuyor. Bahçecilik sistemi, oyuncuların çevrelerini aktif olarak değiştirebilecekleri ve bu değişikliklerin sonraki döngülerde kalıcı etkiler yaratabileceği bir yapıya sahip. Örneğin bazı bitkiler büyüdüğünde oyuncuya yeni geçitler açarken diğerleri ise iyileşme sağlayan meyveler sunabiliyor. Ayrıca bitkilerin büyüme süreci, döngülerin yeniden başlamasıyla hızlanıyor, bu da oyuncuların her döngüde stratejik planlar yapmasını gerektiriyor.

En az görselleri kadar hikâyesi de soyutluk ve belirsizlikte iddialı olan Ultros, bugünün “oyuncunun elinden tutan” oyunlarının aksine oyuncuya belirli bir yön göstermiyor ve yapımdaki karakterlerle girilen etkileşimlere göre gidişat şekilleniyor. Bu, kimi oyuncuların hoşuna gitmese de tür ve tema, bu belirsizlik ve bilinmezlik hâlini âdeta teşvik ediyor. Yapısı itibarıyla herkese hitap etmese de denemenizi önerebileceğimiz Ultros’un kendine özgü dünyası, gerçekten de keşfedilmeye değer.

Siz de oyun dünyasına yepyeni bir soluk getiren Ultros’u ve daha nice oyunu, performans sorunlarıyla karşılaşmadan deneyimlemeyi hedefliyorsanız, vakit kaybetmeden, Monster imzalı oyun bilgisayarlarından dilediğinizi hemen satın alabilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular