Yıllara Meydan Okuyan Team Fortress 2’nin Başarısının Sırrı Ne?
Son yıllarda kendisini daha çok Steam ve Steam’in faaliyetleriyle ansak da aslında oyun dünyasına Half-Life ve dolaylı yoldan Counter-Strike gibi efsane oyunları kazandıran Valve, 2007’nin bayram havasında geçmesini sağlamıştı. Bunun sebebi, bugüne kadar bir daha asla bir benzerinin çıkmadığı “The Orange Box” adlı oyun paketiydi. Pakette Half-Life 2, Half-Life 2: Episode One, Half-Life 2: Episode Two, Portal ve paketteki yegâne çok oyunculu yapım olan Team Fortress 2 oyunları vardı. Bir Quake modifikasyonu olan ve çıktığı dönemde sınırlı bir kitleye hitap eden Team Fortress Classic ile yakından uzaktan ilgisi bulunmayan Team Fortress 2 (TF2), yayımlanmasının üzerinden neredeyse 15 sene geçmesine rağmen hâlâ Steam istatistikleri sayfasından da görülebileceği üzere en çok oynanan 10 oyun arasında bulunuyor. Peki, yıllara meydan okuyan Team Fortress 2’nin başarısının sırrı ne?
Team Fortress 2, Karakterleri Akıllıca Kullanarak Oyuncuları Kendine Bağladı
Uzaktan bakıldığında masaya aslında yeni bir şey koymayan TF2, oyun dünyasında daha önce denenmiş ve tutmuş formülleri, yepyeni ve özgün bir anlayışla kendine uyarladı. Oyuncuların, başka çok oyunculu FPS oyunlarında kendilerinin isimlendirdikleri “isimsiz” kahramanlar yerine yaptıkları görevlere göre isimlendirilmiş olan, gelişen olaylara tepki verebilen, kendilerine has esprili mizaçlarıyla karşılaşmaların orta yerinde oyuncuları kahkahaya boğabilen karakterler, TF2’nin en önemli özelliklerinden biri oldu. Her bir karakterin hikâye temelli bir arka planının olması, Valve’ın, yapımın çıktığı günden itibaren karakterleri esprili videolarla tanıtıp onların savaş alanındaki yeteneklerini yine esprili yollardan göstermesi, oyuncuları bu karakterlere bağladı. Öyle ki pek çok oyuncu, TF2’deki The Scout, The Soldier, The Pyro, The Demoman, Heavy, The Engineer, The Sniper ve The Spy’ın tablolarını odalarını süslemek için bile kullanabiliyor.
Valve, Seneler Boyunca Edindiği Deneyimin Tamamını Team Fortress 2’de Kullandı
1996 yılında kurulup belki bilerek belki de bilmeyerek oyun dünyasını kökten değiştirecek olan Half-Life’ı 1998 yılında piyasaya çıkaran Valve, 2000’li yılların ortasına gelene dek aralarında Counter-Strike: Source ve Half-Life 2’nin de yer aldığı pek çok oyun yayımladı. Tüm bu zaman zarfında şirkette biriken oyun geliştirme deneyimi, şirketin oyunculardan topladığı geri bildirimler ve oyuncuların, eğlenceli bir oyundan ne beklediğini çeşitli şekillerde öğrenmesi, TF2’nin şekillenmesini sağladı. Valve’ın, karakter tasarımlarından bölüm tasarımlarına, ateş edildiğinde silahtan çıkan sesten silahtan çıkan mühimmatın düşmana çarptığında çıkan kritik hasar uyarı sesine dek her noktasını, en ince ayrıntısına kadar hesaplayarak oyunlaştırdığı yapım, bağımlılık yapıcı savaş mekanikleriyle benzerleri arasından sıyrıldı. Bugün, birçok oyunda mumla aradığımız vuruş ve silahlardaki tok atış hissini bundan 15 yıl önce başarıyla gerçekleştiren TF2, seçilen karakter ve kullanılan silah ne olursa olsun hep aynı tatmin duygusunu vermeyi bildi.
Team Fortress 2, Yetenekli Oyuncuları Daima Ödüllendiriyor
Tabii bu ödüllendirme, oyuncuların oyunda daha uzun süre ayakta kalıp takımını başarıya götürmesi şeklinde oluyor. Bunun detaylarına değinmeden önce çatışmalarda vuruş hissinin doyuruculuğunu artıran karakter tasarımlarından kısaca bahsetmek yerinde olur. Oyunda hangi karakter seçilirse seçilsin, aslında her bir karakter, boyutları farklı birer dikdörtgenden oluşuyor. Oyunlarda silahın, rakip konumdaki karakterle etkileşime geçerek ona zarar verdiği alanları ifade eden “hitbox” bölgesi, bahsettiğimiz bu dikdörtgeni tamamen ve başarılı şekilde kaplıyor. Bu sayede oyundaki karakterlere ateş edildiğinde ya tam isabet elde ediliyor ya da atış ıskayla sonuçlanıyor. Vuruş başarılıysa, oyuncunun tatmin duygusunu en iyi şekilde yaşıyor. Iskalarsa, bir sonraki atışında farklı taktikler belirleyip adımlarını ona göre atıyor. İşte tam bu noktada, karşılaşmaların kaderini belirleyen unsurlardan biri olan oyuncuların yetenekleri devreye giriyor. Heavy karakterini hariç tutarsak oyundaki hemen her karakter, onları yönettiğimiz W, A, S, D tuşları sayesinde büyük bir esneklikle hareket ettirilebiliyor. Teke tek karşılaşmalarda veya kalabalık çatışma anlarında oyuncuların bir yandan zıplayıp diğer yandan ilgili tuşlardan destek alarak karakterlerini farklı rotalara sevk etmesi sayesinde çatışmalar daha eğlenceli ve çetin hâle geliyor. Bu da tamamlandıktan sonra “Hadi bir el daha oynayalım,” teklifinin reddedilemez bir teklife dönüşmesini mümkün kılıyor.
Oyunda kazanılan görsel ödüller, karakterlerin kıyafetlerinin ve aksesuarlarının özelleştirilebilmesi, yapımın muhteşem müzikleri ve daha sayısız unsur, TF2’nin bugün olduğu gibi gelecekte de on binlerce oyuncu tarafından her gün saatlerce oynanacak bir oyun olmasına katkıda bulunuyor.