Oyunlar ve Dil Öğrenimi: Oyunların Dil Öğrenimine Etkisi
Çizgi dizisi ülkemize biraz geç giriş yapmış olsa da özellikle 1980’lerin sonu, 1990’ların başında çocuk olanlar için Ninja Kaplumbağalar (Teenage Mutant Ninja Turtles), muhteşem bir yapıttı. Teması, çizgi dizi içi/tema müzikleri, ilginç karakterleri ve heyecan dolu bölümleriyle her yaştan çocuğu kendine bağlayan Ninja Kaplumbağalar’ın oyuncakçılarda satılan figürleri de hiç fena değildi. Fakat asıl heyecan verici olan, bu çizgi dizideki kaplumbağaların tamamını, evdeki oyun konsoluyla kontrol edebilmekti. O dönemde Türkiye’ye genellikle klonları gelen Nintendo Entertainment System için hazırlanan 1989 Konami yapımı Teenage Mutant Ninja Turtles, dönemin oyuncularına işte bu kontrol imkânını veriyordu. Ne var ki ülke genelinde bulunan oyun kartuşlarının çok büyük kısmı, benzer kaynaklardan ülkeye yayıldığı için Japoncaydı ve oyuncular, daha ilk bölümden şöyle konuşmalarla karşılaşıyorlardı:
ありがとう! たすかったわ!
フットは ダムを はかいする きよ! まちが あぶないわ!
みんな がんばってね
おうえんしているわ。
Ekran görüntüsünü de eklediğimiz oyunun sol alt kısmındaki hanım, serinin meşhur gazetecisi April O’Neil, kurtarıldığı için teşekkür ederken oyundaki gelişmelere dair oyunculara aslında bilgi veriyordu. Tabii Türkiye’de yaşayan, ilkokul çağındaki bir çocuk için bu cümlelerde Katakana, Hiragana ve Kanji alfabelerinin kullanıldığını anlamak şöyle dursun, bunun, hangi dilde yazılmış bir metin olduğunu idrak etmek bile -doğal olarak- güçtü. Neyse ki oyun, hikâye odaklı değildi ve oyuncu, bir iki bölüm istisna olmak üzere piksel yığınlarının, kendini götürdüğü yere giderek yolunu bulabiliyor, hatta oyunun -zor da olsa- sonunu getirebiliyordu.
Tabii aynı oyuncunun, özel bir dil eğitimi almadıysa büyüdüğünde de oyunlardaki dil bariyerlerinden tamamen kurtulması mümkün değildi zira o oyuncunun karşısına çok değil birkaç sene sonra Planescape: Torment diye bir oyun çıkacaktı ve oyun, derin felsefi tartışmalar içeren, İngilizcenin farklı lehçelerinden destek alan, aynı zamanda eski İngilizce sözcükler de kullanan, kelime dağarcığı epey geniş bir oyundu. Aşağıda oyundan bir görsel var ve sadece bu bölüm dahi doğru şekilde anlaşılmak için ortalamanın epey üzerinde İngilizce gerektiriyor:
Evet, 1990’lar, yabancı dil öğrenme konusunda oyunlardan o kadar da destek alınamadığı, alınsa da bu desteğin sınırlı kaldığı yıllardı ve pek çok oyuncu, biraz da bu nedenle oynadıkları oyunların birçoğunun hikâyesine tam olarak hâkim olamadılar. Neyse ki o “karanlık dönemler”i geride bıraktık ve artık oyunlar, dil öğrenmemize epey katkıda bulunuyor. Gelin detaylarına bakalım.
Oyunlar, Dil Maruziyetini Artırıyor ve Dilin Bağlam Kullanımını Teşvik Ediyor
Dil öğreniminde en önemli unsurlardan biri, hiç kuşkusuz dil maruziyetidir. Tıpkı kas geliştirmenin düzenli egzersizle mümkün olması gibi dil becerileri de sürekli o dile maruz kalma ve dille ilgili pratik yapma sayesinde gelişiyor. Bir sporcunun kaslarını geliştirmek için düzenli ve çeşitli antrenmanlara ihtiyaç duyması örneğindeki gibi dil öğrenen birinin de hedef dili sürekli duyması, okuması ve kullanması gerekiyor. Bu noktada, oyunların birçoğu, böylesi çok yönlü bir dil maruziyetini sağlamak için mükemmel araçlar hâline geliyor. Oyunlarda geçen diyaloglar, görev talimatları, menü seçenekleri ve oyun içi metinler, oyuncuların dil maruziyetini artırıyor. Örneğin oyuncular, bir RPG (rol yapma oyunu) oynarken, hikâyeyi ilerletmek için dil bilgisi ve kelime bilgilerini kullanmak zorunda kalıyorlar. Bu daimî maruziyet, oyuncuların yeni kelimeleri ve dil yapılarını doğal bağlamlar içinde öğrenmelerine ortam hazırlıyor. Oyuncular, belirli bir görevi tamamlamak veya bir bulmacayı çözmek için oyun içi ipuçlarını ve metinleri kullanarak anlam çıkarıyorlar. Dil öğreniminde “bağlamsal öğrenme” olarak adlandırılan bu etkili yöntem, örneğin, bir macera oyununda, oyuncuların doğru eylemleri gerçekleştirebilmeleri için verilen talimatları anlamasını gerekli kılıyor. Yanlış anlaşılan bir kelime ya da ifade, oyuncunun başarısız olmasına yol açabiliyor, bu da oyuncunun doğru anlamı bulma ve öğrenme isteğini artırıyor. Belki biraz uç bir örnek olacak ama yeniden yapımına birkaç ay sonra kavuşacağımız Silent Hill 2’den bir bulmaca kesiti aktaralım. Tabeladaki tüm metni doğru şekilde anlayıp bulmacayı buna göre çözmek gerekiyordu bu bölümde:
Oyunlardaki karakter etkileşimleri de oyunculara, dilin gerçek dünyada nasıl kullanıldığını gösteriyor. Bilhassa MMORPG (devasa çok oyunculu çevrim içi rol yapma oyunu) gibi oyun türleriyle vakit geçiren oyuncular, dünya genelindeki diğer oyuncularla iletişim kurarak dil becerilerini kısa ve orta vadede geliştirebiliyorlar. Zira içinde gerçek oyuncuların yer aldığı oyun türleri, yazılı ve sözlü iletişim becerilerini geliştirmek için ideal platformlar oluyor. Bu süreçte, oyuncuların hatalı yabancı dil kullanımı konusunda endişe duymamaları öneriliyor çünkü hata yapmak, dil öğreniminin doğal bir parçası olarak kabul ediliyor ve araştırmalar, dil öğrenme safhasında yapılan hataların, oyuncuların, dil becerilerini geliştirmelerine yardımcı olduğunu gösteriyor. Hata yaparak öğrenmek, dil becerilerinin pekiştirilmesi ve doğru kullanımın öğrenilmesi açısından kritik önem arz ediyor.
Dil Öğreniminize Katkıda Bulunabilecek Bazı Oyunlar
Oyunların, yeni bir dil öğrenilmesine olan katkısı, gerek gedikli oyuncuların kendi deneyimlerinden hareketle gerekse yapılan profesyonel çalışmalarla kanıtlanıyor. Yazının bu kısmında, daha çok, İngilizce öğrenimi çerçevesinden bir anlatım yapıyoruz ve bu oyunların, yabancı dili, sıfırdan öğretebileceği gibi bir yanılgıya kapılmamanızı rica ediyoruz. Tabii, geliştirilme amacı yabancı dil öğretmek olan bazı uygulama ve oyun benzeri araçları, kapsam dışında tutuyoruz. Şimdi gelelim, dil öğreniminize katkıda bulunabilecek oyunlara. Türkçe dil desteği de sunan oyunları, öğrenmek istediğiniz ve oyun tarafından desteklenen dillere göre yapılandırmayı unutmayın:
Minecraft
Oyuncuların görev ve inşa süreçlerinde farklı İngilizce terimlerle karşılaşmalarına imkân tanıyan, bu sayede kelime dağarcıklarını geliştiren Minecraft, akademik çalışmalarla da dil öğrenimine katkıda bulunduğunu ispatlayan yapımlardan biri.
Stardew Valley
Oyun dünyasının belki de en huzur veren yapımları arasında ilk beşe adını yazdırabilecek Stardew Valley, gerçek oyuncularla ve köy halkıyla bol bol diyalog kurabileceğiniz, bu esnada yabancı dilinizi güçlendirmenize yardım edecek oyunlardan.
The Sims Serisi
Yaşam simülasyonu türünün en başarılı örneklerini içeren The Sims, oluşturacağınız karakterlerle yaşayacağınız sıradan ya da sıra dışı olaylar esnasında, yabancı dilinizi de birkaç basamak yukarı taşımanızı sağlayacak.
Sid Meier’s Civilization VI
Kendi içinde bir kütüphane olarak kabul edebileceğimiz, meraklısının, hakikaten ilim irfan sahibi olduğu nadir yapımlardan Civilization VI, yabancı dil öğrenimi konusunda sizi eli boş çevirmeyecek muhteşem “eser”lerden.
Siz de adını andığımız ve anmadığımız nice oyunla yabancı dilinizi geliştirmeyi planlıyorsanız, elinizin altında, bu oyunları kusursuz çalıştıracak bir “canavar” olmalı. Monster imzalı; Abra, Tulpar ve Semruk oyun bilgisayarları, gerçekten de eğlenirken öğrenmenizi mümkün kılacak.