Oyuncuların ya çok sevdiği ya da nefret ettiği bir seri varsa o, hiç şüphesiz Borderlands’tir. Yakın zamanda sinema filmi uyarlamasıyla hayranlarını hayal kırıklığına uğratan serinin üçüncü oyunu da sinema filmi kadar olmasa da yine oyuncuları hayal kırıklığına uğratmıştı. Çıkışı dün gibi aklımızda olmasına rağmen yayımlanmasının üzerinden beş koca sene geçen ve Gearbox Studios tarafından geliştirilen Borderlands 3, serinin köklü oyunculuk sistemini korurken mizah ve oynanış açısından karışık duygular uyandıran bir oyun deneyimi sunuyor. Serinin tutkulu hayranları için nostaljik unsurları barındırsa da bazı yenilikler eksik ya da yetersiz hissettirebiliyor. Gelin, inceleme yazımızla konunun ayrıntılarına birlikte bakalım.
Hikâye ve Mizah, Her Zamanki Gibi Yerli Yerinde
Borderlands serisinin alametifarikası, anımsayacağınız üzere esprili hikâyesi ve mizahi karakterlerle dolup taşması; Borderlands 3’te de bu durum değişmiyor. Oyunun hikâyesi, Calypso İkizleri olan Troy ve Tyreen’in, Pandora’nın Vault sırlarını ele geçirmek için bir kült liderliğine soyunması etrafında şekilleniyor. Ancak bu iki karakter, serinin ikonik kötü karakteri Handsome Jack kadar etkileyici değil. Calypso İkizleri, sosyal medya ünlüleri temalarını bir parodi olarak ele alsa da esprilerinin bazılarının derinlikten yoksun olması ve sürekli kendini tekrarlaması nedeniyle zamanla yorucu bir hâle geliyor.
Mizah açısından ise oyun, önceki Borderlands oyunlarından beklenen slapstick komedi ve pop kültürü göndermeleriyle dolu. Tabii esprilerin bir kısmının yetersiz kaldığı ya da yersiz hissettirdiği söylenebilir. Ana görevlerin yanı sıra yan görevler, absürt karakter diyaloglarıyla dikkat çekiyor ama ne var ki bu da zaman zaman tekrara düşüyor.
Bir Borderlands Klasiği Olan Cel-Shaded Grafiklerden Devam
Borderlands 3, serinin klasik çizgi roman tarzı cel-shaded grafiklerini devam ettiriyor ve bu kez daha detaylı çevresel tasarımlarıyla öne çıkıyor. Pandora’nın çorak topraklarının ötesinde Promethea’nın neon ışıklı şehirleri, Eden-6’nın bataklık ormanları ve Athenas gibi yeni gezegenler, oyuncuların keşfine bırakılıyor. Her bir bölge, kendine has atmosferi ve düşman türleriyle fark yaratıyor. Bu çeşitlilik, oyunun uzun oynanış sürelerinde bile monotondan uzak kalmasını sağlıyor.
Diğer yandan Borderlands 3’ün belki de en çekici yanı, inanılmaz çeşitlilikteki silah sistemi oluyor. Oyunda sayısız farklı silah bulunuyor ve her biri, kendine has bir oyun deneyimi yaşatıyor. Tediore marka silahların şarjörü bitince fırlatılıp patlaması ya da bacakları çıkan ve düşmana doğru koşabilen SMG’ler (evet, şaka yapmıyoruz) gibi özgün tasarımlar, oyun deneyimini taze tutuyor. Bunun yanı sıra yeni mekanikler de oyuna dâhil edilmiş durumda. Sürünme ve engellerin üzerinden atlama gibi hareket mekanikleri, savaşı daha dinamik ve akıcı kılıyor. Her silah, görsel ve fonksiyonel olarak detaylıca tasarlanmış, bu da oynanış deneyimine hız ve çeşitlilik kazandırıyor.
Çok Oyunculu Mod Eğlenceli ama Endgame İçeriği Sınırlı Kalıyor
Borderlands 3’ün eşli oyuncu deneyimi, yapımda en parlayan özelliklerden biri; arkadaşlarınızla oynadığınızda, oyun hem daha eğlenceli hâle getiriyor hem de loot sistemi’nin kişisel olması sayesinde herkesin kötü hissetmeden oynayabilmesini sağlıyor. True Vault Hunter ve Mayhem modları gibi ana hikâye sonrası modlar, tekrar oynanabilirlik sunsa da bu modların çeşitliliğinin sınırlı olduğunu söyleyebiliriz.
Teknik tarafta oyunun performansı, Borderlands 3’ün bolca eleştirildiği bir alan. PC platformunda yüksek fps değerleri ve detaylı grafikleriyle etkileyici bir başarım sergileyen oyun, konsol oyuncularını, düşük kare hızı ve optimizasyon sorunlarıyla biraz üzüyor. Tabii çıkışının üzerinden bu kadar zaman geçtikten sonra optimizasyon sorunlarının bir kısmı geride kalmış olsa da kabul edelim, “canavar” gibi bir oyun bilgisayarıyla bu oyunu deneyimlemek, konsollara kıyasla daha eğlenceli.
Serinin DNA’sını taşırken beraberinde getirdiği yeni unsurlarla oyunculara keyifli bir deneyim sunmaya çalışan Borderlands 3, muhteşem silah çeşitliliği, akıcı oynanışı ve zengin çevresel tasarımlarıyla oynanmayı kesinlikle hak ediyor. Eğer siz de Borderlands 3’ü performans sorunlarıyla karşılaşmadan deneyimlemeyi düşünüyorsanız, yüksek performanslı Intel işlemciler ve NVIDIA ekran kartlarıyla güçlendirilen Monster masaüstü oyun bilgisayarı modellerinden dilediğinizi hemen satın alabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Borderlands 3 tek başına oynanır mı?
Evet, Borderlands 3 tek başına oynanabilir. Oyun, hem solo hem de co-op oynanmak üzere tasarlanmıştır. Tek başına oynarken hikayeyi rahatça takip edebilir, dünyayı keşfedebilir ve karakterinizi geliştirebilirsiniz. Ancak bazı bölümler co-op modunda daha eğlenceli olabilir.
Borderlands 3 ne anlatıyor?
Borderlands 3, dört yeni Vault Hunter’ın, galaksideki efsanevi kasaları ele geçirmek isteyen Calypso Twins’e karşı mücadelesini anlatıyor. Hikaye, önceki oyunlardan tanıdık karakterleri içerirken, yeni gezegenler ve düşmanlarla genişletiliyor. Oyunda kaos, mizah ve bolca aksiyon bulunuyor.
Borderlands 3’te kaç silah var?
Borderlands 3’te rastgele oluşturulan silah sisteminden dolayı teorik olarak milyarlarca farklı silah bulunur. Oyunda birçok farklı üreticiye ait silah türleri vardır ve her biri farklı özelliklere sahiptir. Elemental efektler, özel yetenekler ve modifikasyonlarla silah çeşitliliği oldukça geniştir.
Borderlands 3 hikaye oyunu mu?
Evet, Borderlands 3 bir hikaye oyunudur. Ancak açık dünya RPG ve loot shooter mekaniklerine sahiptir. Oyunda ana hikaye görevleri, yan görevler ve keşfedilecek birçok içerik bulunur. Co-op oynanabilse de tek başına oynayanlar için de güçlü bir anlatı sunar.
Borderlands 3 kaç saat sürüyor?
Borderlands 3’ün ana hikayesi yaklaşık 25-30 saat sürer. Yan görevler ve ek içeriklerle bu süre 50 saate kadar uzayabilir. DLC’ler ve tüm görevleri tamamlamak isteyenler için oyun süresi 100 saati aşabilir. Oynama tarzına göre değişiklik gösterebilir.