Assassin’s Creed Mirage İnceleme

Monster Notebook  7 Eylül 2023

Oyun

Kindî, Cahiz, Ebû Maşer el-Belhî veya İbn Hurdâzbih… Bildiğimiz kadarıyla şimdiye kadar herhangi bir video oyununda tanışmadığımız, yönettiğimiz sanal karakter vasıtasıyla sohbet edemediğimiz, İslam’ın Altın Çağı dönemi bilim insanlarından bazılarını, yeni Assassin’s Creed oyunu Mirage’da görme ihtimalimiz olduğunu söylesek, ne derdiniz? Evet, bilimsel gelişmelerin peşi sıra geldiği bir şehirde; bilgi, sanat, yenilik ve gücün anahtarını elinde tuttuğu 9. yüzyıl Bağdat’ında geçen AC: Mirage, aynı zamanda serinin, Origins ile başlayan rol yapma temelli yapısını geride bırakıp Assassin’s Creed 2 ve Assassin’s Creed Brotherhood’da sevdiğimiz yapısına döndüğü de bir oyun olacak.

Daha Kompakt ve Doyurucu Bir Oyun Dünyasına Hazır Olun

Assassin’s Creed serisini takip eden oyun tutkunları, bir süredir ikiye bölünmüş durumda ve oyuncuların önemli bir kısmı, serinin “dönüştüğü” hâlden pek memnun değil. 2007 çıkışlı ilk Assassin’s Creed oyunundan Origins’e kadar uzanan serinin üyeleri, açık dünya unsurlarını da içermekle birlikte, başlayan ve biten bir hikâyeye sahip olması nedeniyle hayli seviliyordu. Fakat daha önce de belirttiğimiz gibi serinin son üç oyununun yine biten fakat yan görevler nedeniyle fazlasıyla uzayıp oyuncuları sıkabilecek bir deneyime dönüşmesi, Assassin’s Creed oyun anlayışını benimseyen geniş kitlelerce pek hoş karşılanmıyordu. Ubisoft, aldığı keskin bir kararla serinin son oyunu Assassin’s Creed Mirage’ı, tam anlamıyla köklerine döndürüyor.

Rol yapma unsurlarına sahip son üç oyunun devasa haritalarından farklı olarak daha kompakt ancak içerik bakımından çok daha doyurucu bir dünya sunan Mirage, oyun tutkunlarına hem derin hem de unutulmaz bir deneyim yaşatmayı vadediyor. Dört farklı bölgeye ayrılan Bağdat’ı, Tarikat baskısından kurtaracak ve zaman zaman Alamut ziyaretleri de gerçekleştirecek karakterimiz ise tanıdık bir sima; Basim İbn İshak. Serinin son oyunlarını, özellikle de Valhalla’yı oynayanların, Eivor’a yaptığı akıl hocalığı sayesinde bildikleri Basim’in, Orta Doğu’dan Avrupa’ya göçmeden 20 yıl önceki zamanlarını oynayacağımız Mirage’da, yine Basim’in bir hırsızken adım adım yükselerek usta suikastçıya dönüştüğüne tanıklık ediyoruz. Tabii bu, yazıldığı kadar kolay olmuyor zira Basim’in karşısında türlü çeşitli engeller, çetin düşmanlar ve oyuncuları da ikilemde bırakacak kararlar bulunuyor.

Gizlenenler ve Kardeşlik’e Dair Daha Fazla Detay Mirage’da

Temellerinin, Assassin’s Creed Origins döneminde atıldığına şahitlik ettiğimiz organizasyonun değişimine ve Gizlenenler’e dair daha fazla detay öğrenebilmemizi sağlayan Mirage, köklere dönüş mantığından hareketle gizlilik ögelerine de ziyadesiyle yer veriyor. Önceki üç ana oyunda birkaç düşmanı gizlice öldürdükten sonra geri kalanlarını normal şekillerde öldürmek, oyuncuya pek bir şey kaybettirmezken Assassin’s Creed Mirage’da aldığımız görevler gereği kimi zaman hiç görünmememiz kimi zamansa hiç hasar almamamız icap ediyor. Bu, ilk dönem Assassin’s Creed oyunlarının yarattığı gerginlikle karışık tatmin duygusunu geri getirecek gibi görünüyor. Ayrıca yine önceki oyunlarda pek kullanılmayan “sosyal gizlilik” unsurları olan topluluğa karışıp aradan sıvışma teknikleri, Mirage’da yeniden önem kazanıyor. Gelişen teknolojinin de katkısıyla daha yoğun kalabalıklar ve yaşayan bir Bağdat’la karşılaşmamızı sağlayan Mirage, karakterimiz Basim’in çevikliğini en iyi şekilde deneyimlememizi sağlayan parkur unsurlarını da tekrar masaya koyuyor. Özellikle Ezio zamanlarına özlem duyan bir Assassin’s Creed hayranıysanız, bu sizin için de harikulade bir haber.

Serinin alametifarikası olan gizli bıçak saldırılarına ek olarak kılıcıyla dövüş arenalarında destan yazmaya hazırlanan Basim’in tek yardımcısı kılıcı değil; aynı zamanda sis bombası ve ağız tüfeği (üfleme oku) gibi gereçler de Basim’in ölümcül bir suikastçıya dönüşmesini mümkün kılıyor. Adını, Sümer mitolojisinde tanrıça Aruru tarafından yaratılan ve tanrıça İnanna’nın yol arkadaşı olan efsanevi figürden alan uçan dostumuz Enkidu ise göksel yardımlarını bizden esirgemeyip çevrede neler olup bittiğini öğrenebilmemize olanak veriyor. Tabii Basim’e uzanan kötücül eller, zaman zaman Enkidu’ya da uzanıyor ve onları kırmak, yine Basim’e düşüyor.

Mirage, Beraberinde Yeni Ölümcül Özellikleri ve Yeni Maceraları Getiriyor

Sahip olduğu anlatı ve hikâyeyi taşıdığı nokta itibarıyla Assassin’s Creed serisinin lore’una yeni bir boyut ekleyen AC: Mirage, aynı zamanda beraberinde yeni ölümcül özellikler de getiriyor. Oyunun uzun oynanış tanıtım videosunda gösterilen ve daha önce Tom Clancy’s Splinter Cell Conviction oyununda yer verilen işaretle ve öldür özelliği, Mirage’da sıklıkla başvuracağımız yeniliklerden biri olacak gibi görünüyor. Bu tekniğin bir benzeri, Eivor’u yönettiğimiz Valhalla’da da vardı ancak bu denli kapsamlı ve hızlı değildi. Fakat küçük bir şerh düşmemiz gerekiyor; oyuncuları, gerek mekanik yönünden gerçekçiliği gerekse anlatı tarafında sırtını tarihî gerçeklere yaslamasıyla memnun eden Assassin’s Creed serisinin son oyunundaki bu teknik, yapımın gerçekçiliğinin kısa süreliğine de olsa buhar olup uçmasına neden oluyor. Zira ilgili teknikle öldürülen düşmanlar arasında ciddi düzeyde mesafe bulunuyor ve karakterimiz Basim, işaretleme işleminin ardından öldürme sürecinde tam anlamıyla bir hayalete dönüşüp düşmanların yanına art arda hızla gelebiliyor. Ubisoft, belki oyunun final sürümünde bu özelliği daha gerçekçi hâle getirebilir ve bu vesileyle yanlış hesap Bağdat’tan döner.

Yeniliklerle birlikte tekdüzelikleri de taşıyan son üç oyunun ardından seriye âdeta can suyu vermesi beklenen Mirage, ek bir gecikme yaşanmazsa 12 Ekim 2023 itibarıyla yayımlanıyor. Tamamen tek kişilik oynanışa odaklanan hikâye temelli yeni Assassin’s Creed oyununun, Ubisoft Anvil oyun motorunun son sürümü sayesinde harikulade göründüğünü belirtelim. Nefesimizi tuttuk, soluğu Bağdat’ta almak için bekliyoruz.

Paylaş: