Bol Ödüllü Kena: Bridge of Spirits’i Oynamayan Bin Pişman!

Monster Notebook  3 Ağustos 2022

Oyun

Birçok kültürde; yaşarken kötülük yapan, vaktinden önce ölen ve öldükten sonra ruhu huzur bulamamış kişilerin, ölümlerinin ardından farklı suretlerde yeniden dirilip insanları korkuttukları, onlara kötülük yaptıkları yer alır. Hatta bu kültürel söylenceler, kimi zaman o kadar ileri gider ki, işin sonu, devlet bazında uyarıların ve talimatların yayımlanmasına kadar gider. Buna en önemli örneklerden biri, Osmanlı şeyhülislamı Ebussuud Efendi imzasını taşıyan meşhur Hortlak Fetvası’dır. Fetvada, vefat eden kişilerin yeniden dirilip hortlak olarak ortada dolaşmaması için yapılması gerekenler başta olmak üzere birçok bilgi bulunur. Tabii bu hortlak ve bilumum, yeniden dirilmelere veya huzursuz ruhların işlediği suçlara dair olgular, bizim coğrafyamızla kısıtlı değil. Balkanlar’daki vampir söylenceleri, Haiti’deki zombi meseleleri, “Tanrılar Çıldırmış Olmalı” film serisinden anımsayacağınız Çin kültürü temelli zıplayan zombi Jiāngshī’nin yerel halka yaşattıkları, artık dünyaca bilinen mevzular.

Pek çok sanat dalına ilham kaynağı olan bu tema, doğal olarak oyunlarda da kendine yer buluyor. Meseleyi bir hortlak ya da zombi teması sertliğinde ele almayan ama insanın kendi eliyle getirdiği kötülüğün dönüp dolaşıp yine insanlığı vurduğunu harikulade biçimde anlatan Kena: Bridge of Spirits (oyunu kısaca Kena olarak anacağız), böylesi yapımlardan biri.

Huzursuz Ruhlara Duyurulur… Ruh Rehberiniz 7/24 Emrinizde!

Üçüncü şahıs kamera açısına sahip aksiyon macera oyunu türündeki Kena, bizleri buralardan alıp Uzak Doğu’nun yarı gerçek yarı kurgu coğrafyasına ışınlıyor. Yapıma adını da veren karakterimiz Kena’yı yönetiyoruz ki kendisi epey genç bir ruh rehberi. Oyundaki görevimiz, kutsal Dağ Tapınağı’nı bulmak ve ziyaret ettiğimiz köyü felakete sürükleyen kötülükleri ortadan kaldırmak. Bu noktada girişte biraz değindiğimiz konuya oyun çerçevesinde de giriş yapabiliriz. Kena’da, adım adım dolaştığımız köyün dört bir yanı, çeşitli nedenlerle ruhani olarak huzur bulamamış insanların dönüşmüş hâllerinin hegemonyası altında. Gezip dolaşırken karşımıza çıkan irili ufaklı düşmanları pataklayıp huzursuz ruhların dönüştüğü bölüm sonu canavarlarıyla kapışarak onları kendi yöntemlerimizle huzura kavuşturmamız gerekiyor. Böylece hem bölgeleri temizlemiş hem de her bir boss dövüşü sonrasında hikâye hakkında daha ayrıntılı bilgiler öğrenmiş oluyoruz. Bu süreçte yeni yerler keşfederken daha önce ulaşamadığımız yerleri, yeni yetenekler sayesinde yumuşak bir backtracking ile ziyaret edebiliyoruz.

Konu dövüşlere gelmişken Kena’nın yakın dövüşte de menzilli atışlarda değerlendirebildiği fiziksel ve ruhani gereçleri olduğunu belirtelim. Tabii oyunda ilerleme kaydettikçe gereçlerimizin gücünü artırabiliyoruz ve yepyeni ekipmanlar kullanmaya başlayabiliyoruz. Başlarda “Bu sevimli yumurcaklar ne işe yarayacaklar?” dedirtseler de bir de köyün her bir yanına dağılmış durumdaki “rot” adlı minik ruhani varlıklar var. Rot’lar, dövüşlerde karşı tarafa hasar vermemiz ve kapışmalarda güç kazanabilmemiz noktasında en önemli yardımcılarımız. Onları şapkasız, maskesiz, fiyonksuz ve meyvesiz bırakmayın lütfen.

Son Birkaç Yılın En Dokunaklı Öykülerinden Biri Kena’da!

Her ne kadar hikâyesiyle ilgili çok fazla detay veremesek de öykünün seyri, diyalogların samimiyeti ve hikâyenin, oyundaki tüm yaşadıklarımızla ne kadar organik bağlarının bulunduğunu oyunun sonunda anlamamız, geliştirici ekibin interaktif anlatı konusunda ne denli uzman olduğunu gözler önüne seriyor. Japon ve Bali kültüründeki unsurları oyunun görsel ve işitsel ayrıntılarına yedirmekle kalmayıp bunu bir de Pixar animasyonları tadında grafiklerle sunmasıyla da geliştirici Ember Lab, alkışı hak ediyor. Daha önce The Legend of Zelda: Majora’s Mask oyunundaki Skull Kid karakterinin karanlık köken öyküsünü anlattıkları “Majora’s Mask – Terrible Fate” adlı kısa animasyon filmleriyle ünlenen Ember Lab, Kena sayesinde tanınırlığını daha da artırdı.

Kendisini sürükleyici olarak nitelendiren nice oyunu cebinden çıkaracak Kena, geçtiğimiz yılın bol ödüllü, sürpriz oyunlarından biriydi. Eğer animasyon filmi ayarında grafikler eşliğinde, zaman zaman sizi güldürecek bazense gözlerinizden birkaç damla yaşın süzülmesine neden olabilecek, derin ve anlamlı bir oyun oynamayı istiyorsanız, Balili müzik grubu Gamelan Çudamani’nin aklınızdan silinmeyecek şarkılarıyla daha bir anlam kazanan Kena: Bridge of Spirits’i mutlaka deneyimleyin. Bunu her oyun için söyleyemeyiz ama Kena’yı oynamadığınıza gerçekten pişman olabilirsiniz.

Paylaş: