Geçmişten Günümüze Monster Hunter Serisi

Oyunlar için temel platform olarak “canavar” gibi bilgisayarlarını kullanan ve konsollardan uzak kalan oyun tutkunlarının hayli geç tanıştığı Monster Hunter serisi, oyun dünyasının zarif ve sofistike bento kutusu gibiydi; tabii bu bento kutusunda pirinç ve diğer yiyecekler yerine devasa canavarlar ve bitmek bilmeyen savaşlar vardı. Capcom’un efsanevi serisindeki yapımlar, Japon oyun geliştirme geleneğinin inceliklerini taşırken sıkı öğrenme eğrileri, özellikle “zor” oyunlardan hoşlananları mest ediyordu. Bugüne kadar altı adet ana oyun, birçok spin-off ve ek paketle zenginleşen Monster Hunter serisinin -Paul W.S. Anderson imzalı sinema filmi saymak istemiyoruz-, geçmişten günümüze kadar olan seyahatine, ana oyunlar üzerinden bakalım.

Monster Hunter (2004)

Aksiyon rol yapma türüne, Hidetaka Miyazaki’nin Dark Souls serisi gibi olmasa da kendine has bir yenilik kazandıran ilk Monster Hunter, PlayStation 2 platformunun önemli yapımlarından biriydi. Oyuncuyu, zafere ulaşmak için bir dizi görevi tamamlaması gereken avcı rolüne büründüren ve bu nedenle kimileri tarafından hafifletilmiş bir avcılık simülasyonu olarak da tanımlanan oyun, Japon mitolojisinden esinlenilerek oluşturulan pek çok canavar içeriyordu. Bu canavarlar tek oyuncuyla öldürülebildiği gibi internet üzerinden arkadaşlarla iş birliği yapıp daha farklı stratejilerle zafere ulaşmak da mümkündü. Oyun yayınlarından genel olarak yüksek puanlar alan Monster Hunter, dönemine göre iyi görselleri ve epik müzikleriyle de takdir topladı.

Monster Hunter 2 (2006)

Yalnızca Japonya’da piyasaya çıkan serinin ikinci oyunu, çekirdek oyun mekaniklerini korurken oyunculara tuzak kurma, canavarları zehirleme ve sersemletme gibi stratejik ögeler sunuyordu. Yeni bölgeler ve ekosistemlerin yanı sıra doğal olarak yeni canavarlar da içeren Monster Hunter 2, gece gündüz döngüsü, hava durumu ve mevsim değişimleri gibi özelliklere sahipti. Hatta öyle ki kimi canavarlar, belirli mevsimlerde ve hava koşullarında ortaya çıkıyordu, bu da oyunun seyrini ve oyuncunun stratejilerini baştan aşağı değiştiriyordu. Bundan sonra oyunun temel özelliklerinden biri hâline gelecek olan avlanan canavardan elde edilen malzemelerle silah ve zırh yapma konusu, ikinci oyunla daha iyi bir şekilde kullanıldı.

Monster Hunter Tri (2009)

Nintendo Wii ve ardından Wii U, 3DS el konsollarına çıkan üçüncü ana oyun, daha derin bir hikâye eşliğinde, canavarların birbiriyle etkileşimde bulunduğu ve avlandıkları ekosistemi de etkileyen bir dünya sunuyordu. Seride ilk defa su altı avcılığı ve savaş mekaniklerinin bulunduğu Monster Hunter Tri, gelişmiş çok oyunculu mod, yeni canavarlar ve Wii gibi nispeten zayıf donanımlı cihazlarda bile iyi görünen görsellerle geliyordu. Yayımlandığı üç platformda hayli yüksek puanlar alan oyun, serinin, mobil tarafta güç kazanmasını sağladı.

Monster Hunter 4 (2013)

Yine yalnızca Japon oyunculara özel olarak hazırlanıp Nintendo 3DS taşınabilir el konsoluna çıkan dördüncü ana oyun, Capcom’dan beklenebilecek sürprizler içeriyordu. Oyuncuların keşfedebilecekleri yepyeni alanlar barındırırken artık dikey doğrultuda da hareket edilebilmesini sağlayan Monster Hunter 4’te, yükseklerden atlayarak canavarlara tepeden saldırmak ya da onlara tutunduktan sonra üzerlerine tırmanmak mümkün oluyordu. Çeşitli şekillerde canavarların üzerine çıkıldıktan sonra canavarlar sürülebiliyordu. Japon kültüründen biraz uzaklaşıp farklı kültürlerden de izler taşıyan yeni kıyafet, silah ve canavarlarla güçlendirilen oyun, 3DS’nin donanım sınırlarını zorlayacak derecede iyi grafiklere sahipti. 2014 ve 2015 yılında 4G/Ultimate sürümüyle dünyanın diğer ülkelerinde de yayımlanan oyun, kılı kırk yaran ve 40 puan üzerinden oyunlara not veren Japon oyun yayını Famitsu’dan, 38 gibi muazzam bir skor aldı.

Monster Hunter: World (2018)

Japonya ve tek bir konsol türüyle sınırlandırılmayan, dahası PC’ye çıkan ilk Monster Hunter oyunu olma özelliği taşıyan Monster Hunter: World’ü, serinin o zamana kadarki en büyük oyunu olarak adlandırsak, hata etmiş olmayız. Dönemin güncel konsolları ve PC’cilerin, görsel şölen yaşamasını sağlayan oyun, gerçek zamanlı, devasa ve tamamen bağlantılı ekosistemler içeren bir dünya ile geliyordu. Oyunun, biraz laf olsun diye bulunan bir senaryosu olsa da özellikle yapımın sonlarına doğru mücadeleye girilmesi gereken “boss” nitelikli canavarlarla karşılaşmadan önce yeni izleme mekaniğiyle canavarların izlerini bulmak gerekiyordu. Bu mekanik, oyunun bazı başka yerlerinde de kullanılıyordu. Tabii tek kişi, canavarlarla savaşabilirken oyuna davet edilen arkadaşlarla eşli oyun seansları başlatılabiliyordu. Oyunun dengesi ise bu noktada değişiyor, örneğin on birim güce sahip canavarlar, üç kişiyle savaşırken otuz birimlik güce erişiyordu. Bu ve benzeri geliştirmelerle benzerine az rastlanır bir oyuna dönüşen Monster Hunter: World, ulaşılması zor puanlar aldı ve 19 milyondan fazla satış yaparak Capcom tarihinin en çok satan oyunu oldu.

Monster Hunter Rise (2021)

2021 yılında Nintendo Switch, 2022’de PC ve 2023’te güncel nesil oyun konsolları için yayımlanan Monster Hunter Rise, Capcom’un tekrar Japon temasına hem de epey derinlemesine özellikler eşliğinde döndüğü bir oyun oldu. Tamamen Japon mitolojisi ve kültürünün egemenliğindeki oyunun dokusu, çevresel unsurları, köyleri ve karşılaşılan halk, oyuncuya apayrı bir atmosfere dâhil ediyordu. Wirebug adlı yeni bir araçla hızlı hareket etme ve havada asılı kalma gibi mekaniklerle güçlendirilen yeni oyun, dikey mekân keşfini kolaylaştırırken canavar savaşlarına da farklı bir katman ekliyordu. Oyuncuların yanında bulundurabildikleri büyük köpek Palamute da savaşlara katılıp oyuncuya yardım edebiliyordu. Ayakları daha yere basan bir hikâye ile yapılandırılan oyunda, Kamura Köyü’nün hikâyesi ve köyü tehdit eden Rampage olayı, kapsamlı şekilde anlatılıyordu. Hem satış hem de puan konusunda Monster Hunter: World’ü geçememiş olsa da Capcom’un en çok satan ikinci oyunu unvanını Monster Hunter Rise elde etti.

Eğer siz de birbirinden güçlü ve zorlu canavarlarla bazen bir saate varan kesintisiz savaşlara girmeyi hedefliyorsanız, Monster Hunter oyunlarını Monster Notebook imzalı “canavar”larla oynamalısınız. Abra, Tulpar ve Semruk ailesindeki oyun bilgisayarları, yalnızca Monster Hunter serisindeki yapımları değil, diğer tüm güncel oyunları da yüksek çözünürlükte, akıcı şekilde oynayabilmenizi sağlar.