Geçmişten Günümüze The Witcher Serisi

Monster Notebook  8 Kasım 2019

HaberlerOyun

Her şey, Polonyalı yazar Andrzej Sapkowski’nin ilk kısa öyküsü The Witcher’ı yazmasıyla başladı. Sapkowski’nin ne denli başarılı bir yazar olduğunu gösteren eser, yazarın önce Polonya’da sonra da dünya çapında tanınmasını sağladı. Küçüklüğünden beri canavar avcılığı yapan Rivialı Geralt’ın başrolde olduğu The Witcher öyküsü, Slav mitolojisinden izler taşıyordu.

Sapkowski’nin Polonyalı olan oyun dağıtımcısı ve geliştiricisi CD Projekt ile yollarının kesişmesini sağlayan yine The Witcher oldu. Yola yabancı oyunların Polonya dağıtımcısı olarak başlayan şirket, Interplay Entertainment’ın yaşadığı mali güçlükler nedeniyle geliştirilme süreci durdurulan Baldur’s Gate: Dark Alliance oyununu temel alarak The Witcher’ı ortaya çıkardı.

The Witcher (2007)

Çıktığı yıl, aksiyon/rol yapma oyunlarına yepyeni bir soluk getirmese de ele aldığı konu ve hikâyenin işlenişi itibarıyla büyük sükse yapan ilk oyun, Sapkowski’nin hikâyesindeki gibi Rivialı Geralt’ın maceralarını konu ediniyordu. Özenle hazırlanan diyalogları, dönemine göre etkileyici karakter animasyonları ve modifiye edilmiş Aurora oyun motorunun tüm imkânları zorlanarak oluşturulan grafikleri, yapımı değerli kılıyordu.

The Witcher 2: Assassins of Kings (2011)

İlk oyunun yarattığı etkiyi grafiklerinden senaryosuna, geliştirilen dövüş mekaniklerinden müziklerine kadar hemen her şeyiyle çok daha ileriye götüren ikinci oyun, oyuncunun aldığı kararların kısa ve orta vadede etkilerini göstermesiyle de öne çıkıyordu. Oyunun resmî olarak Türkçe alt yazı seçeneğiyle gelmesi ise Türkiye’deki oyuncuların CD Projekt Red’e büyük sempati duymasını sağladı. Tabii geliştirici ekibin bu tutumu, yalnızca The Witcher 2: Assassins of Kings ile sınırlı kalmayacaktı.

The Witcher Adventure Game (2014)

The Witcher evreninde geçen ve oyuncuların tek başlarına yapay zekâya karşı oynayabildikleri veya online çoklu oyuncu modlarıyla zaman geçirebildikleri board oyunu, yapımın senaryosunu ileriye taşımıyordu.

The Witcher Battle Arena (2015)

Mobil cihazlar için hazırlanan ücretsiz F2P MOBA oyunu formundaki yapım, her birine özel yetenek ağacı olan sekiz ayrı karakteri barındırıyordu. Ortalama puanlar alan yapımın ömrü uzun sürmedi ve 2015’in başlarında oyuncularla buluşan oyunun sunucuları aynı yılın sonunda kapatıldı.

The Witcher 3: Wild Hunt (2015)

Belki de CD Projekt Red’in en baştan beri yapmak istediği, The Witcher 3: Wild Hunt ile gerçeğe dönüşmüş oldu. Epik hikâye anlatımı, devasa açık dünya, mükemmel kurgulanmış ana görevler ve yapmakla bitip tükenmek bilmeyen yan görevler, oyunun özeti niteliğindeydi. REDengine 3 ile geliştirilen yapımın grafikleri, bugün bile harikulâde görünürken işitsel tarafta da her şey olması gerektiği gibiydi. Brandenburg Devlet Orkestrası’nın icra ettiği eşsiz müzikler, yapımın atmosferini güçlendirmekle kalmıyor, oyuncuyu The Witcher evrenine dâhil ediyordu. Oyun için Hearts of Stone ve Blood and Wine adlı iki devasa ek paket geldi ve geliştirici firma, oyunu birçok ücretsiz içerikle zenginleştirdi.

Gwent: The Witcher Card Game (2018)

The Witcher 3’te karşısında saatlerin su gibi aktığı Gwent oyununun, F2P toplanabilir kart oyunu formunda sunulmasıyla ortaya çıkan yapım, hem PC hem de konsollar için yayınlandı. Tek kişilik modunun yanı sıra çoklu oyuncu modu da sunan oyun, eleştirmenlerden olumlu yorumlar aldı.

Thronebreaker: The Witcher Tales (2018)

İlk etapta Gwent: The Witcher Card Game’in tek kişilik senaryo modu olarak tasarlanan ancak daha sonra ayrıca sunulan bir oyuna dönüştürülen yan ürün tarzındaki yapım, 30 saati aşan oynama süresiyle geliyordu. Yapım hem eleştirmenlerden hem de oyunculardan iyi geri bildirimler alırken birçok oyun ödülünü almaya da hak kazandı.

Paylaş: