GTA 6 Oyun Geliştirme Süreci: Nasıl Bir Oyun Yaratıldı?
Yaklaşık bin çalışanın adının aktığı ve 36 dakika boyunca devam eden bir kapanış jeneriğine sahip, “Online” tarafı hâlâ yüz binlerce oyuncuya ev sahipliği yapan bir oyun. Evet, tahminleriniz doğru, Grand Theft Auto V’ten (GTA V) söz ediyoruz. İndirime girse de girmese de hep “çok satanlar” listesine adını yazdırabilen ve Minecraft’tan sonra en çok satan (~200 milyon) GTA V, tahtını yavaş yavaş Grand Theft Auto VI (GTA VI/GTA 6) oyununa bırakmaya hazırlanıyor. Zira 5 Aralık 2023’te ilk fragmanı yayımlanan ve çıkışı, on yıldan fazla süredir heyecanla beklenen GTA 6’nın ne denli gümbür gümbür geldiği, gerek izlenme sayılarından (12 günde 151 milyon izlenme aldı. 12 yıl önce çıkan GTA V fragmanı, 100 milyon izlenmeye sahip.) gerekse fragman içeriğinden belli oluyor. Dilerseniz gelin, bu defa GTA 6 fragmanına odaklanmadan, bu oyunun nasıl bir geliştirme süreciyle hayat bulduğuna bakalım ve pek kimsenin dillendirmediği, RAGE oyun motoru ve Rockstar Games’in patentini aldığı NPC teknolojilerinin detaylarını ele alalım.
RAGE: Öfke Değil, Oyun Dünyasında Bir Devrim
Kısaltması, İngilizce “öfke” anlamına da gelen ancak esasen Rockstar Advanced Game Engine (Rockstar Gelişmiş Oyun Motoru) manasına gelen RAGE, oyun dünyasında varlığını uzun zamandır devam ettiriyor. 1990’ların sonu, 2000’lerin başlarında oyun geliştiriciler için bir maymuncuk görevi gören Criterion imzalı RenderWare oyun motorunun, Hello Kitty’den Mortal Kombat’a, Tony Hawk’s Pro Skater’dan GTA III, Vice City ve San Andreas’a kadar 150’den fazla oyunda kullanıldığını biliyorsunuzdur. Criterion’un, Electronic Arts tarafından 2004’te satın alınmasından sonra kendi oyun motorunu yapmak üzere harekete geçen Rockstar Games, daha önce Midtown Madness serisi ve Midnight Club II’de kullanılan Angel Game Engine’ı temel alarak RAGE adlı motoru geliştirdi. İlk olarak 2006 çıkışlı Rockstar Games Presents Table Tennis adlı oyunda kullanılan ve zaman içinde GTA IV, Red Dead Redemption, Max Payne 3 ve GTA V oyunlarının geliştirilmesinde kullanılan motor, her yeni sürümünde gerek görsel açıdan gerekse fizik etkileşimi ve gerçekçi dünya yaratımı noktasında, daha iyiye gitti.
Burada, çok tartışılan bir konuya ışık tutmak gerekir. GTA serisinin müdavimleri, GTA IV ile GTA V’in fizik etkileşiminin, GTA IV lehine daha iyi olduğunu çeşitli kanıtlarla öne sürüyor. Bu noktada, böylesi düşüncelere sahip oyun meraklılarını haklı buluyoruz zira GTA IV, gerçekçi fizik etkileşimi konusunda gerçekten zamanının ötesinde bir yapımdı. Fakat Rockstar ekibi, GTA V’in daha akıcı ve eğlenceli bir oynanış sunması adına fizik etkileşimi tarafında RAGE oyun motorunda “downgrade” yönünde bir tasarım kararı aldığını söyleyebiliriz. Ne var ki ayrıntı gösterme ve yaşayan bir dünya oluşturma konusunda Red Dead Redemption 2’nin RDR 2), heybesinde neler taşıdığını hepimiz gördük, deneyimledik. Bu bakımdan RAGE 9 oyun motoruyla hazırlanan GTA VI’nın sunduğu deneyimin, RDR 2 ve onun üstünde olması mümkün görünüyor. Erken dönem geliştirme aşamasında sızan görüntülerden ve yeni yayımlanan tanıtım fragmanından, daha gerçekçi su fizikleri ve araç deformasyonlarının olacağı anlaşılıyor. Bunun yanında, oyundaki hava koşul mekanizmasını da ileri taşındığı, ayrıca fiziksel olarak simüle edilen aydınlatma sisteminin de bulunduğu görülüyor. Bu sayede oyun, daha gerçekçi dokular ve gölgeler sağlayarak sürükleyici bir oyun deneyimi yaşanmasına zemin hazırlıyor.
GTA 6 İçin Alınan Patentler, Optimizasyon ve Gerçekçilik Sağlayacak
Rockstar Games, GTA VI için hiçbir hususun şansa bırakılmasını istemiyor ve optimizasyondan teknoloji ilerlemesine kadar her konunun, bugünün teknolojisiyle en iyisi olması için elinden geleni yapıyor. Rockstar’ın, NPC’ler için aldığı patentler de tam bununla ilgili. Konunun ayrıntılarına az sonra değineceğiz ancak öncelikle oyunlardaki NPC’lerin, yani oyuncu olmayan karakterlerin çevre algılama ve çarpışma önleme mekanizmalarından biraz söz etmemiz gerekiyor.
Bildiğiniz gibi özellikle açık dünya türü aksiyon oyunlarında ve rol yapma oyunlarında, çevrenizde sayısız insan ve diğer canlı var ve oynadığınız oyun, üzerine düşülerek/düşünülerek yapıldıysa, sizi, gerçekten de o oyunun dünyasında gibi hissettirir. İşte bu süreçte NPC’ler için çeşitli sistemler, karmaşık algoritmalar ve yapay zekâ teknikleri kullanılır. Örneğin, bazı oyun motorlarında NPC’lerin, çevresel algılama ve çarpışma önleme sistemi, sanal gözler veya sensörlerle gerçekleştirilir. Böylece NPC’ler, çevredeki hareketli ya da hareketsiz nesneleri tanımlayıp buna göre hareket ederler. Kimi oyun motorlarında ise lazer tarama sistemleri vardır. NPC’lerle birlikte hareket eden lazer sistemleri, bu karakterlerin çevrelerini sürekli tarayarak potansiyel çarpışmaları önceden tespit edip NPC hareketini yönlendirmek için kullanır. Bu ve benzeri teknolojilerin, oyun sahnesinde bulunan onlarca NPC için geçerli olduğunu düşünün, ardından, tüm bu yükü, işlemcinin sırtladığını anımsayın. Tebrikler, artık nur topu gibi bir işlemci darboğazınız var. Şaka bir yana, bu denli geniş kapsamlı hesaplamalar için kullanılan işlemci kaynağı, ne kadar ölçeklenebiliyor olursa olsun (GTA V’teki Population Density/Variety değişkenlerini hatırlayın.) tüm bu unsurlar, zayıf donanımlı bilgisayarlarda, genel oyun deneyiminizi negatif yönde etkileyebiliyor.
Yeni GTA oyununun benzer bir performans ve optimizasyon sorununa yol açmasını istemeyen, ayrıca oyunun, çevre kalabalıklığı bakımından, önceki oyunlara kıyasla daha zengin ve çeşitli olmasını hedefleyen Rockstar Games, “System and Method for Virtual Character Locomotion” (Sanal Karakter Yürüyüşü Sistemi ve Yöntemi) adlı teknolojiyi geliştirdi ve bunun patentini aldı. Eski Rockstar Games baş yapay zekâ ve oyun programcısı Tobias Kleanthous tarafından alınan ve karakter hareketlerini daha doğal ve çeşitli hâle getirmek için küçük hareket bloklarını bir araya getirerek karakterlerin hava koşullarına, enerji seviyelerine ve yaralanmalara gerçekçi tepkiler vermesini sağlayacak olan patent özellikle araç kullanımı ve trafik akışı gibi durumlarda önemli olacak. Örneğin, NPC’lerin sürüş şartlarının değişmesi veya trafik sıkışıklıklarının, NPC’lerin rotalarını etkilemesi gibi durumlar, oyunun gerçek dünyaya daha yakın bir deneyim sunmasını sağlayacak. Bunun yanında yeni animasyon teknikleri, çevrim içi sunucu, Unreal Engine 5’teki Nanite teknolojisine benzer bir grafik render sistemi, dönüşen ve gelişen şehir gibi alanlarda da Rockstar Games’in çeşitli patentler aldığı biliniyor. Kısacası bizi, gerçekten çok ilginç bir GTA oyunu bekliyor.
Siz de GTA 6 ile ilgili gelişmeleri heyecanla takip ediyor, bu oyunun çıkışını beklerken diğer yeni nesil oyunları, akıcı görseller eşliğinde oynamayı hedefliyorsanız, vakit kaybetmeden Monster oyun bilgisayarlarıyla tanışın.