İyi Bir Korku Oyunu Olmanın Eşiğinden Dönen Yapım: Martha is Dead

Psikolojik korku oyunları arasına henüz katılacakken Sony’nin gazabına uğrayıp içeriği sansüre takılan Martha is Dead’i duymuş olabilirsiniz. Daha önce Town of Light adlı psikolojik korku macera oyununa imza atan İtalyan geliştirici LKA’nın yeni oyunu Martha is Dead, selefi gibi bir yürüme simülasyonundan çok daha fazla oyun mekaniği içeriyor. Bununla da kalmayıp bizleri yine oldukça eski tarihlere, İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarını yaşayan ve Alman işgali altında olan İtalya’ya davet ediyor. Peki, Martha is Dead nasıl bir oyun?

Gizemli Başlayıp Şok Edici Şekilde İlerleyen Bir Yapım

İtalya’nın Toskana kentindeki kurgusal bir kasabada geçen Martha is Dead, bizleri bir hayalet öyküsüyle karşılıyor. Oyunda yöneteceğimiz karakter olan Giulia’nın dadısının kendisine okuduğu Beyaz Leydi efsanesi, yapımın bu konsept üzerinden ilerleyeceği izlenimini veriyor. Sevgilisi tarafından kıskançlık nedeniyle öldürülen Beyaz Leydi’ye ait ruhun, başka kadınları da sırf kendi acısından kurtulmak adına öldürmesi, bu izlenimi güçlendirse de oyunun başlarında meydana gelen olaylar, yapımı “katil hayalet” konusundan uzaklaştırıp birdenbire ağır tonlu bir vücut korkusu unsuruna boğuyor ki Sony’nin sansürlediği bölümler de böylesi yerleri içeriyor. Oyunun senaryosu adım adım ilerledikçe arka arkaya ters köşelerle karşılaşmanız mümkün. Spoiler vermemek için yapımın konusu ve ilerleyişine dair detayları daha fazla aktarmak istemiyoruz ama Martha is Dead’in neleri iyi yapıp nelerde duvara çarptığını anlatabiliriz.

Eğer yürüme simülasyonlarına ön yargıyla yaklaşıyorsanız ve oyunlarda daha fazla etkileşim bekliyorsanız, Martha is Dead’de aradığınızı bulabilirsiniz. Geliştirici ekibin üzerinde özellikle durduğu fotoğraf çekme, çekilen resimlerin banyo yapılması, makara değiştirilmesi gibi oynanışı zenginleştiren etmenler hoşunuza gidebilir. Hatta bazı bölümlerde kullanacağınız bisiklet, oyunun kaotik atmosferinden biraz uzaklaşmanızı bile sağlayabilir. Bunun yanında hikâyenin ilerleyişine göre oyun sizi çeşitli eylemlerde bulunmanız için yönlendiriyor; kısacası Martha is Dead’i yalnızca keşif yoluyla tamamlamanız mümkün değil. Klavye ve farenizi/oyun kontrolcünüzü biraz daha fazla kullanmanız gerekli.

İtalyanca Seslendirme, Türkçe Alt Yazı, Harika Müzikler

Yaratılan yarı gerçek, yarı kurgusal dünyanın olabildiğince gerçekçi hissedilmesi adına oyunlarını otantik hâle getirme konusunda cesur davranan LKA, İtalyanca seslendirme ve dönemin ruhuna uygun müziklerle yapımı destekliyor. Yer yer imla hataları içerse de oyunun Türkçe arayüz ve alt yazı desteği içerdiğini ekleyelim. Ne var ki bu pozitif durumlar, oyunun hikâye örgüsünün biraz karmaşık işlendiği, diyalogların zaman zaman akıllarda soru işareti bıraktığı gerçeğini, oyunu tamamladığınızdaysa aslında gayet klişe bir konunun dallandırılıp budaklandırılarak ele alındığı gerçeğiyle yüzleşmenizi engelleyemiyor. Psikolojik korku oyunlarında defaatle işlenen konuların, farklı konseptlerden hareketle karşımıza çıkarılması, yaratıcılık konusunda yaşanan tıkanmanın yalnızca AAA oyun cephesinde değil bağımsız stüdyolarda da belirdiğini gösteriyor. Buna bir de pek çokları tarafından mide bulandırıcı ve gereksiz olarak değerlendirilen ağır vücut korkusu unsurları da eklenince, LKA’nın fikrî tıkanmışlığı bu yolla aşmaya ve bir şekilde ses getirmeye çalıştığı izlenimi uyanıyor bizde.

İlk çıktığı günlerde birtakım oyun kaydetme/yükleme sorunları olsa da aldığı güncellemelerle sorunlarından birer birer kurtulan Martha is Dead, herkese gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğimiz bir yapım değil. Dahası, video oyunlarında ve sinema filmlerinde vücut korkusu unsurlarına katlanamayan oyun tutkunlarının da bu yapımdan uzak durmasını öneriyoruz. Zira ekranınıza yansıyacak sahneler fazlasıyla rahatsız edici.

Unreal Engine 4 oyun motoruyla geliştirilen ve görsel manada gayet tatmin edici olan Martha is Dead, hikâyesini daha sade ve anlaşılır şekilde ele alıp klişelerden uzak durabilseydi Beyaz Leydi efsanesinin de katkısıyla daha iyi bir korku oyunu olabilirdi. Ancak yapım şu hâliyle birkaç sekansı haricinde ortalama bir oyun olmaktan kurtulamıyor.