Marvel’s Guardians of the Galaxy İnceleme

Monster Notebook  13 Eylül 2022

Oyun

2008’den bu yana yaklaşık 30 filmle kendi evrenini ya süper kahramanlar bazında ya da çoklu evrenler üzerinden anlatmayı sürdüren Marvel, beyaz perdedeki çeperini belki de gereğinden fazla genişletmeye başladı. Bahse konu genişleyen çeper sayesinde sinema takipçilerinin akılları yer yer allak bullak olsa da 2014 ve 2017 yıllarında yayımlanan her iki Guardians of the Galaxy filmi de izleyicilerden olumlu dönüş almayı bildi. Marvel’ın diğer karakterlerine oranla daha genç sayılan “Koruyucular” 2008’de çizgi roman sayfalarında boy göstermelerinin yalnızca birkaç yıl sonrasında beyaz perdeyi de fethetti ve doğal olarak günün birinde bir video oyununda yer almaları da kaçınılmaz hâle geldi.

Oyuncuların büyük beklentilerinin büyük hayal kırıklığına dönüşmesine neden olan Marvel’s Avengers oyunundan ders alıp bu defa çok oyuncu odaklı değil de tek kişilik senaryo temelli bir oyun hazırlatmak isteyen Square Enix, Eidos-Montréal’i görevlendirdi. Neyse ki bu defa beklentiler, hayal kırıklıklarına dönüşmedi.

Oyun Sizi Kolunuzdan Tutup Kendi Dünyasına Dâhil Ediyor

Az önce bahsettiğimiz Guardians of the Galaxy filmlerinin, kendilerini Marvel evreninden ayrı tutabilmesi ve kendi fan kitlesini yaratabilmesi meselesinin arkasındaki ayrıntıları çok iyi yakalayan Eidos-Montréal, daha oyuna başladığınız ilk dakikalarda, oyunun sizi kolunuzdan tutup kendi dünyasına dâhil etmesini sağlamış. Üçüncü şahıs perspektifinden kontrol ettiğiniz takım lideri Peter Quill/Star-Lord’un hâli, tavrı ve diğer koruyucular; Gamora, Drax the Destroyer, Rocket ve Groot’un kendi aralarındaki sohbetleri, esprileri ve daha nice konuşma, o kadar samimi, o kadar doğal ve akıcı ki kendinizi o dünyanın bir parçası gibi hissetmemeniz olanaksız. Bu tür bir aksiyon oyununda iyi yazılmış diyaloglar ve kendilerinin gerçekten de yaşadığını düşündüren süper kahramanlar, ne kadar aradığınız bir şeydir bilemiyoruz ama en azından bu oyun özelinde ortaya konan emeğin, oyunun lehine olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Yapıma, rock ve heavy metal parçaları eşliğinde başlarken (Blue Öyster Cult’ın “Don’t Fear The Reaper”ından Twisted Sister’ın “We’re Not Gonna Take It”ine kadar pek çok lisanslı parça var) Peter Quill’in hikâyesine de tanıklık ediyoruz. Sonrasında ise asıl hikâye devreye giriyor. Kısa sürede çok para kazanmak isteyen Koruyucular, patronları konumundaki Lady Hellbender için nadir bir yaratığı yakalamak için Nova Corps’un savaştan artakalan enkazı depolamak için kurduğu karantina bölgesine giriyor. Ancak Peter Quill ve ekibinin başı bir şekilde belaya giriyor ve çok katmanlı macera alabildiğine eğlenceli şekilde başlıyor.

Çizgi Romanları Ezbere Bilenlerin Bile Şaşıracağı Sayısız Detay Bu Oyunda

Oynama tarzınıza ve oyunun dünyasını hangi oranda keşfetmek istediğinize bağlı olarak 25-30 saatlik bir süre içinde bitirebileceğiniz Marvel’s Guardians of the Galaxy, yönetiminizdeki Peter Quill’in kendi savaş hünerleri ve takım arkadaşlarıyla yardımlaşmasıyla büyük oranda eğlenceli bir oynanış sunuyor. Avengers hezimetinden sonra başta çok oyunculu olarak tasarlanıp sonradan tek kişilik oyuna dönüştürüldüğünü hissettiren kimi noktalara takılmazsanız, yapımın genelinden memnun kalabilirsiniz. Bunun yanında, oyunun sinema filmlerinin izinden giderken çizgi romanlara da sırtını dönmemiş olmasından da memnun olabilirsiniz. Öyle ki Guardians of the Galaxy Guardians çizgi romanlarındaki tüm detayları bilenlerin dahi şaşacağı çok ince noktalar, oyunda karşınıza çıkabiliyor. Oyun boyunca yönetiminizdeki karakteri ve yardımcı karakterleri geliştirebilmenize imkân tanıyan karakter gelişim sistemi, yapımın tekdüze ilerlemesini engellerken oyunda toplamayı unuttuğunuz malzemeleri, geri dönüp toplayıp en son kaldığınız yerden devam edebilmeniz gibi bir güzellik de oyuna eklenmiş durumda. Yani oyunun yedinci bölümündeyken oyunu durdurup ikinci bölüme geçebilir, oradaki kostümü aldıktan sonra yedinci bölüme, ikinci bölümden aldığınız kostümle devam edebilirsiniz.

Anlatılabilecek sayısız ayrıntıya ev sahipliği yapan Marvel’s Guardians of the Galaxy, yalnızca son yıllarda değil gelmiş geçmiş en iyi Marvel oyunlarından biri olarak adını oyun tarihine altın harflerle yazdırdı bile. Eğer oyunu şimdiye kadar deneyimlemediyseniz, yapım hazır Xbox Game Pass’e gelmişken 20 küsur saatlik bir maceraya başlayabilirsiniz.

Paylaş: