Riot Games’in merakla beklenen oyunu Valorant, kısıtlı sayıda oyuncunun ulaşabildiği beta sürümünün ardından nihayet tam sürüme ulaştı. Rekabetçi oyunlara farklı bir soluk getiren yapımın, en büyük rakibi konumundaki yapımlarla karşılaştırılmaya başlaması ise açıkçası pek şaşırtıcı değildi. Karşılaştırmalara dâhil edilen oyunların başında, senelerini FPS oyunlarına adamış milyonlarca oyuncunun sevgilisi CS:GO da var. Dilerseniz gelin, Valorant ile CS:GO’yu biz de kendi bakış açımızdan bir karşılaştırmaya tabi tutalım.
Türkçe Seslendirme, Valorant’ın En Önemli Özelliklerinden
Öncelikle Valorant’ın Amerika’yı yeniden keşfetmemiş olduğunu belirtelim. Zira türün temelleri, bundan çok uzun zaman önce atıldı ve bu temeli atan yapımların başında da Counter-Strike serisi geliyor. Bu noktada Valorant, Riot Games’in, oyun dünyası için hazırladığı lore’a sırtını yaslayarak masaya farklı bir şeyler getirmekten çekinmiyor. Bunu yaparken de isimsiz kahramanlar yerine doğrudan doğruya League of Legends dünyasından karakterleri karşımıza çıkarıyor. Valorant’ın da farklılığı burada başlıyor.
Her birinin kendine has özel yetenekleri olan Valorant karakterleri, oyuncuların duygusal bağ kurabilecekleri birçok unsuru beraberinde getiriyor. Ama asıl önemlisi, Riot Games’in Türk oyuncularını merkeze alarak gerçekleştirdiği yerelleştirme işlemleri oluyor. Zira oyunun tamamı Türkçe seslendirmeli olarak geliyor. Karşılaşmaların sunumu da az önce belirttiğimiz duygusal bağın kurulmasında etkili olan karakter seslendirmeleri de tamamen Türkçe. Oyunun genel akışı içerisinde, karakterin karşılaştığı durumlara verdiği tepkiler hem şaşırtıcı hem de eğlenceli. Yalnızca bu durumlar gözetilerek Valorant’ın rakibine karşı daha iyi konumda olduğunu söylememiz mümkün.
Yenilikler İçeri, Hileciler Dışarı
Valorant’ın kendine has bir dünyası ve sanat tasarımı olduğu açık. Bu durumu, oyuna daha ilk başladığınız andan itibaren fark edebilirsiniz. Harita tasarımları, çevre unsurları, kullanılan renk tonları ve daha nice ayrıntı, Valorant dünyasına adapte olabilmenize hizmet ediyor. Oyundaki karakterlerin kullandıkları silahları ve özel yetenekleri, kısa bir alışma evresinden sonra yıllardır bu oyunu oynuyormuş gibi kontrol edebiliyorsunuz. Silah seçme menüsü, hatta tuşunun bile CS:GO ile büyük benzerlikler taşıması ise bu hissi yaşamanızda etkili olabilir tabii. Ancak sizi başlarda zorlayabilecek, belki oyuna karşı mesafeli yaklaşmanıza neden olabilecek unsurlar da var. Örneğin karakterler, CS:GO’daki karakterlere kıyasla biraz daha hantal hareket ediyor. Aslında hantal demek doğru olmaz; gerçekçi dersek bunu daha iyi ifade etmiş oluruz. Yine de hareketlere alıştıktan sonra sorun olarak değerlendirdiğimiz noktalar, sorun olmaktan çıkıyor.
Riot Games’in göz bebeği Valorant’ın en önemli özelliği ise teknoloji dünyası tarafından başta tepki toplayan ancak zamanla haklı bulunan hile önleme mekanizması. Valve’ın maalesef ve ne yazık ki CS:GO hilecilerine karşı beklenen adımları atamaması, oyuncuların alternatifler aramasına vesile oldu ve Valorant, bu alandaki boşluğu, güçlü hile engelleme mekanizmasıyla doldurdu. Öte yandan, Valorant’ın, belki de henüz yeni bir oyun olmasından ötürü toksik bir oyuncu kitlesine sahip olmadığını söyleyebiliriz. Valorant’ta oyuncuların yegâne derdi; huzur içerisinde oyun oynamak.
Valorant ile Eski Çamlar Bardak mı Oldu?
Bu soruya hemen yanıt vermek doğru olmaz zira Valorant, kökeni 20 yılı aşkın bir süreye dayanan Counter-Strike’ın yanında yeni doğmuş bir bebek sayılır. Ama yalnızca yürümeyi değil; konuşmayı, plan yapmayı ve kendini geliştirmeyi öğrenmiş bir bebek gibi. Grafikleriyle eleştirilen Valorant’ın 128 tick rate’li sunucuları (CS:GO’da 64), çoğu kişi tarafından görmezden gelinse de Riot Games’in adımlarını çok dikkatli attığı ve yapımdaki ayrıntıları kullanarak üstünlük sergilemeye başladığı ortada.
Şayet Riot Games, ilerleyen zamanlarda yapıma yeni karakterler kazandırırsa, oyuna Dust 2 ile mücadele edebilecek derecede keyifli haritalar ekleyebilirse ve oyun modlarını zenginleştirirse, yakın gelecekte Valorant’ın CS:GO gibi oyunların tahtını sallamaya başladığına tanıklık edebiliriz. Tabii geliştirici firmanın oyunlara ne denli değer verdiğini ve onlardan aldığı geri bildirimlerle oyunlarını zenginleştirdiğini de göz önünde bulundurduğumuzda, Valorant’ın çok geçmeden bizim bile aklımıza hayalimize gelmeyecek yeniliklere kucak açacağını tahmin edebiliriz. Bu gelişmelerin, milyonlarca oyuncuyu Valorant saflarına katması da gayet olası.