Watch Dogs Legion İncelemesi

Monster Notebook  30 Aralık 2020

Oyun

Oyun serilerini başkalaştırma konusunda uzman Ubisoft’un, Prince of Persia serisinden dönüştürdüğü Assassin’s Creed‘in ardından en popüler markalarından biri, Driver serisinin bir ferdi olacakken apayrı bir seri hâline gelen Watch Dogs. E3 2012 tanıtım videosuyla ortalığı kasıp kavuran ilk Watch Dogs, tam sürümünün çıkışıyla birlikte Ubisoft’un bir başka konuda, downgrade’de ne kadar uzman olduğunu gözler önüne sermişti. Serinin ikinci oyunu ise hem oyunculardan hem de oyun otoritelerinden iyice puanlar ve pozitif yorumlar almıştı. Ancak sizin de bildiğiniz üzere açık dünya aksiyon oyunlarının girdiği bir çıkmaz, daha doğrusu tosladığı devasa bir kaya var, o da Grand Theft Auto serisi. Oyun stüdyoları ağızlarıyla kuş tutsalar da araç kullanımının dâhil olduğu, içinde bolca aksiyonun bulunduğu açık dünya oyunlar hazırladığında, GTA’nın kulağı illaki çınlatılıyor. Bu gelenekselleşen durumu kırmak isteyen Ubisoft, Toronto stüdyosunu, Watch Dogs: Legion için görevlendirdi ve ortaya, GTA ile pek de benzerliği bulunmayan enteresan bir yapım çıktı.

Gördüğünüz Herkesi Kontrol Etmeye Hazır Olun

Serinin üçüncü oyununda kıta değiştiren Watch Dogs bu defa İngiltere, Londra’da geçiyor. Birtakım karanlık güçlerin kontrol altında tuttuğu şehirde halk da sindirilmiş durumda. DedSec’in göreviyse halkla birlikte hareket ederek şehri bu güçlerden kurtarmak ve bir bakıma özgürlüğe kavuşturmak. Tabii işlerin pek de tıkırında gittiği söylenemez zira Londra’da, hiç beklenmedik bir zamanda yaşanan terör saldırısının faturası DedSec’e kesiliyor. Sonrasında halkın zaten tatsız yaşantısı, mahallelerin güvenliğini sağlama maskesiyle ayrıca terör estiren güvenlik görevlileri ve serseriler nedeniyle giderek tatsızlaşıyor. DedSec’i bir bakıma yöneten olarak biz de halkın bu oluşuma duyduğu yersiz öfkeyi ortadan kaldırmak için uğraşmaya, birtakım görevler yaparak kendimizi aklamaya çalışıyoruz.

Tabii bu süreçte halkı da örgütlememiz, kendi hâlinde yaşantısı olan insanları da saflarımıza bir şekilde katmamız gerekiyor. İşte Watch Dogs: Legion’ın alametifarikası da burada ortaya çıkıyor. Sokakta gördüğünüz her karakterle bir biçimde diyalog kurup istedikleri mini görevleri yaparak onları DedSec’in bir parçası hâline getirebiliyoruz. Kısacası, oyunda bir ana karakterimiz yok, halkın her bir ferdi bizim belirli periyotlarda ana karakterimiz olabiliyor. DedSec saflarına çektiğimiz karakterlerin kendilerine özgü olanakları, yetenekleri, silahları var ve bu sayede oyunda başka bir karakterle zorlandığınız görevleri, bir başka karakteri seçerek kolayca tamamlamanız mümkün. Bu noktada aksiyon kadar gizliliğin de Legion’da öne çıktığını belirtelim.

Hem Direksiyon Sallayın Hem Hacker’lık Yapın

Senaryo kurgusu ve hikâyenin ilerleyişi, Legion’ı seleflerinden farklı bir yere konumlandırmıyor, Legion da bir açık dünya aksiyon oyunu. Bu nedenle seyahatlerde çeşitli taşıtlar kullanmanız icap ediyor. Elbette öncelikli olarak başvuracağınız taşıt türü otomobiller. Tasarımlarıyla oldukça iyi görünen araçlar, sürüş noktasında yüzünüzü güldürmeyebilir ve görev icabı kullandığınız araçları, şehri keyifle turlamak için her zaman tercih etmeyebilirsiniz. Ama araç sürüşüne zamanla alışmanız da mümkün. Bir de şehrin Londra olması nedeniyle tersten akan bir trafik söz konusu ki Forza Horizon 3 ve 4’le aranız iyiyse, şerit konusunda zorluk çekmeyeceksiniz.

Kapsamı genişletilen hack meselesi ise her zaman olduğu gibi Watch Dogs: Legion’ın da belkemiğini oluşturuyor. Mini robotlar, artırılmış gerçeklik formundaki bulmacalar ve daha nicesiyle karşılaşıyoruz. Böylesi ayrıntılara kafa yoran Ubisoft, oyunun aksiyon tarafını da pas geçmemiş. Elektrikli atan silahlarımızla düşmanlarımızı etkisiz hâle getirebiliyor, burnumuzun dibine kadar yaklaşan düşmanlara ise tekme tokat dalarak yakın dövüş yeteneklerimizi, onların da iyice öğrenebilmelerini sağlayabiliyoruz. Tabii kalabalık bir düşman topluluğuna karşı mesafeli olmanızda yarar var, en azından yönettiğiniz karakteri seviyorsanız. Çünkü oyunda permadeath geçerli; karakteriniz kalıcı olarak ölüyor ve bir başka karakterle devam etmeniz icap ediyor.

Watch Dogs: Legion, grafikleriyle de göz dolduran bir yapım ki kendisi, en son çıkan ray tracing destekli ekran kartlarını bile ağlatabilecek kudrette görseller sunuyor. Bu iyi bir şey tabii, grafik anlamında gelişim şart. Eğer harika grafikli, aksiyonla gizliliği harmanlayan bir açık dünya arayışındaysanız, Legion’a mutlaka şans verin.

Paylaş: