Akıllı telefonlarımızdan canavar gibi oyun bilgisayarlarımıza dek pek çok teknolojik cihaz, kablosuz ağ bağlantısı imkânlarından yararlanarak daha işlevsel hâle geliyor. İnternete bağlanırken veya aynı alanda kablosuz olarak dosya transferi gerçekleştirirken başvurduğumuz Wi-Fi (Wireless Fidelity/Kablosuz Sadakat) bağlantısı, bugün, yedinci nesline ulaşmış durumda olsa da şu sıralar en güncel ve yaygınlaşmaya başlayan teknoloji, hiç şüphesiz Wi-Fi 6 ve onun kardeşi Wi-Fi 6E oluyor. Peki, geçmişi 1990’lara kadar uzanan Wi-Fi teknolojisinin güncel ve hızlı üyesi Wi-Fi 6 nedir? Gelin, konunun detaylarına, bu teknolojinin geçmişini de değerlendirerek birlikte bakalım.
Wi-Fi 6 Kavramını Anlamak İçin Biraz Geçmişe Gitmek Gerekiyor
Başlık, sizi yazıdan uzaklaştırmasın ve merak etmeyin, Wi-Fi standartlarını belirleyen IEEE (Institute of Electrical and Electronics Engineers/Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü) kuruluşuna kadar uzanmayacağız. Ama Wi-Fi 6 kavramını anlamak için ilk önce Wi-Fi tarihine göz atmak gerekiyor.
Kullandığımız bazı başka teknolojiler gibi 2000’li yıllarda değil de 1990’larda ortaya çıkan Wi-Fi’ın ilk sürümü olan IEEE 802.11, 1997 yılında kabul edilip kullanıma sunuldu. Bu teknolojinin temel özelliği, başta kablosuz olarak internet erişimi olmak üzere, Wi-Fi destekli cihazlar arasında, radyo dalgalarını kullanarak veri transferi gerçekleştirmekti. 2,4 GHz frekansından iletişim kuran ve maksimum 2 Mbps hızında veri aktarımını mümkün kılan “harfsiz” 802.11 standardını, 1999 yılında çıkan ilk “harfli” standart 802.11b takip etti. Yine 2,4 GHz frekansında bulunan ancak hızı bu defa 11 Mbps düzeyine çıkan yeni standart, Wi-Fi teknolojisinin geleceğiyle ilgili büyük beklentiler yarattı. Aynı yıl çıkan ve bu beklentileri boşa çıkarmayan 802.11a, 5 GHz frekans bandından iletişim kurarak veri aktarım hızını 54 Mbps seviyesine ulaştıran ilk standart olarak kayıtlara geçti. Yine 2,4 GHz frekans bandını kullanan ancak hızı 54 Mbps olan 802.11g, 2003 yılında kullanıcıların hayatına girdi. Hem 2,4 GHz hem de 5 GHz frekans bantlarından iletişim sağlayabilen 2009 çıkışlı 802.11n (Wi-Fi 4), kullanım modu ve router cihazının anten yapılandırmasına bağlı olarak 600 Mbps düzeyinde veri aktarımına izin verdi. Yapısal açıdan çok daha kompleks olan ve kullanıcılara pek çok avantaj sağlayan 2013 çıkışlı 802.11ac (Wi-Fi 5), maksimum veri aktarım çıtasını önce 6,8 Gbps’ye taşıdı. Fakat Wi-Fi 6, henüz sahnelere henüz çıkmamıştı.
Dilerseniz gelin, güncel standartları da kapsayacak şekilde oluşturduğumuz tablo üzerinden Wi-Fi’ın dünden bugüne ilerleyişine ve özelliklerine özet olarak bakalım:
Protokol | Çıkış Yılı | Frenkans Bandı | Bant Genişliği | Maksimum Transfer |
802.11-1997 | 1997 | 2,4 GHz | 22 | 2 Mbps |
11b | 1999 | 2,4 GHz | 22 | 11 Mbps |
11a | 1999 | 5 GHz | 20 | 54 Mbps |
11g | 2003 | 2,4 GHz | 20 | 54 Mbps |
11n (Wi-Fi 4) | 2009 | 2,4/5 GHz | 20/40 | 600 Mbps |
11ac (Wi-Fi 5) | 2013 | 5 GHz | 20/40/80/160 | 6,8 Gbps |
11ax (Wi-Fi 6) | 2019 | 2,4/5 GHz | 20/40/80/160 | 9,6 Gbps |
11ax (Wi-Fi 6E) | 2020 | 2,4/5/6 GHz | 20/40/80/160 | 9,6 Gbps |
11be (Wi-Fi 7) | 2024 (muhtemel) | 2,4/5/6 GHz | 20/40/80/160/320 | 46,1 Gbps |
Her Şeyin “Daha”sı Wi-Fi 6’da Toplandı
Tabloda karşınıza çıkan ve canavar gibi oyun bilgisayarlarınız aracılığıyla şu sıralar kullanıyor olduğunuz Wi-Fi 6, gerçekten de teknolojik anlamda her şeyin dahasını beraberinde getiriyor. 2019 yılında çıkan ve çok geçmeden, router, modem gibi cihazlar yardımıyla hayatımıza giren Wi-Fi 6, teorik olarak Wi-Fi 5’ten %30 daha yüksek aktarım hızlarına sahiptir. 1024-QAM adlı modülasyon tekniği sayesinde daha fazla veri paketinin bir arada gönderilmesini sağlayan yeni protokol, indirme ve yükleme hızlarını zirveye taşır.
Yoğun kablosuz cihaz trafiğinin bulunduğu ortamlarda daha iyi performans sunan ve bunu, OFDMA (Orthogonal Frequency Division Multiple Access/Dikey Frekans Bölmeli Çoklu Erişim) teknolojisiyle yapan Wi-Fi 6, çok sayıda cihazın aynı ağa bağlanıp gecikmesiz ve yüksek performanslı ağ kullanımı gerçekleştirmesine imkân tanır.
Aralarında sizin de bulunduğunuz oyun tutkunlarını en çok ilgilendiren mesele ise şüphesiz TWT (Target Wake Time/Hedef Uyanma Süresi) özelliğidir. Bu özellik yardımıyla uyku modunda olan aygıtlar, etkili şekilde uyandırılırken ağın verimliliği artar. Çevrim içi oyunlarda ve konferanslarda düşük gecikme sağlayan TWT, Wi-Fi 6’nın tercih edilmesinde etkilidir. Bununla birlikte TWT’nin, mobil cihazlarda pil ömrünü artıran enerji tasarruf olanaklarına da katkıda bulunduğunu ekleyebiliriz.
Kullanıcıları 6 GHz frekansıyla tanıştıran Wi-Fi 6E ise doğrudan bu frekansta çalışan cihazlar için daha fazla kanal sağlarken 6 GHz bandının daha az yoğunluğa sahip olması, frekans çakışması ve çakışma kaynaklı performans sorunlarının geride kalmasını mümkün kılar. Ayrıca daha uzun çekim menziline sahip Wi-Fi 6E bağlantı kopmaları ve sinyal düşüklüğü sorunlarıyla daha az karşılaşmanıza ortam hazırlar.
Eğer siz de Wi-Fi 6 teknolojisinin ayrıcalıklarından ve sunduğu performanstan yararlanmak istiyorsanız, vakit kaybetmeden kendinize uygun bir canavar edinebilir, aldığınız güçlü oyun bilgisayarı ile Wi-Fi 6 özelliğiyle sanal dünyalarda rakiplerinize karşı üstünlük kurabilirsiniz.