Geçmişten Günümüze Grand Theft Auto (GTA) Serisi

Monster Notebook  25 Ekim 2019

HaberlerOyun

Grand Theft Auto (GTA) serisinin son üyesi, çıkışının üzerinden yıllar geçmesine rağmen hâlâ popülerliğini koruyor ve çok satanlar listesinde kendine yer buluyor. Peki, Rockstar Games’i dünyanın en büyük oyun geliştiricilerinden ve tür belirleyen isimlerinden biri hâline getiren Grand Theft Auto serisi nasıl doğdu ve bugünlere geldi?

Grand Theft Auto (1997)

Adını; Lemmings, Shadow of the Beast ve Unirally gibi oyunlarla duyuran İngiliz DMA Design Limited tarafından geliştirilen Grand Theft Auto, esasında Amiga için yapılmaya başlanan ve adı Race’n’Chase şeklinde belirlenen bir oyundu. 1996 yılında iptal edilmenin eşiğine gelen yapım, neyse ki PC ve PlayStation 1 için yayınlandı ve bir efsane doğmuş oldu. Kuş bakışı kamera açısına sahip oyunda yolda görülen her araç kullanılabiliyor, seçilip yönetilebilen karakter aracılığıyla çeşitli suçlara bulaşılabiliyor, akla hayâle gelmeyecek paralar kazanılıp her yeni telefon görevinde, daha sonra üç boyutlu versiyonları da karış karış gezilebilecek; Liberty City, Vice City ve San Andreas’ın altı üstüne getiriliyordu.

Grand Theft Auto: London 1969 (1999)

Kurgusal şehirlerden uzaklaşıp İngiltere’nin başkentinde geçen maceralara odaklanan Rockstar Canada imzalı GTA ek paketi London 1969, hem PC hem de PlayStation oyuncularının beğenisine sunuldu. Ancak 3 saat civarı bir oynanış sunması ve çok iyi şarkılar içermesi haricinde büyük yenilikler getirmemesi, ek paketin ortalama puanlarla sahneden ayrılmasına neden oldu. Birkaç ay sonra ücretsiz yayınlanan Grand Theft Auto: London 1961 ek paketi de yine Rockstar Canada tarafından geliştirilmişti.

Grand Theft Auto II (1999)

İlk GTA’nın oyun mekaniklerini koruyan ve grafiksel açıdan biraz daha ilerleyen ikinci oyunda, daha sonra GTA III’te de karşımıza çıkacak Claude Speed kontrol ediliyordu. Kurgusal bir ABD kentinde geçen oyunda bu defa yapılan görevler neticesinde başka suç örgütleri oyuncuya düşman olabiliyordu. Her fırsat bulduğunda sistem eleştirisi yapan GTA serisinin ikinci üyesinde oyunu kaydetmek için kiliselerin kullanılması gerekiyordu. 50 bin dolar karşılığında “Hallelujah! Another soul saved!” ifadesi eşliğinde kayıt işlemi yapılabiliyordu. Karakterin parası yoksa “Damnation! No donation, no salvation!” denilerek kayıt işlemi reddediliyordu.

Grand Theft Auto III (2001)

Artık oyun dünyasında bir devrim yapma vakti gelmişti ve bunu yapan, GTA III’ten başkası olmayacaktı. Kuş bakışı kamera açısını, yalnızca seçilebilir bir kamera modu olarak oyunculara sunan, üçüncü şahıs kamera açısını temel alan ve oyuncuyu, ister yaya isterse araçla gezip dolaşabileceği -o zaman için- dev gibi bir alanla baş başa bırakan yeni oyunda yine Claude Speed kontrol ediliyordu. New York şehrinin GTA dünyasındaki karşılığı olan Liberty City’de geçen oyun, hikâye örgüsünden görevlerin çeşitliliğine kadar pek çok noktada sayısız derecelendirme kuruluşundan tam puan aldı. Ayrıca araç radyo kanallarında çalan şarkılar müthişti; güneş batarken Head Radio’daki “Fade Away” parçasını dinlemek gibisi yoktu.

Grand Theft Auto: Vice City (2002)

İlk GTA’daki şehirleri, üçüncü boyuta geçince tek tek dolaşmaya başlamışken sıra Miami’nin GTA dünyasındaki karşılığı olan Vice City’ye gelmişti. Oyuncular, Tommy Vercetti ile dijital dünyada Scarface, Miami Vice ve Goodfellas gibi filmlere yapılan atıflar eşliğinde birbirinden eğlenceli görevler yapabiliyor, arzu ederlerse yeni eklenen  hava ve deniz araçları ile adalar arasında seyahat edebiliyorlardı. Bu oyunla birlikte mekân satın alma özelliği de gelmişti ve biriken paralar, gayet verimli şekilde harcanabiliyordu. Araç radyo kanalları daha da zenginleşmişti ve tarzlara göre ayrılmıştı. İsteyen Slayer’ın “Raining Blood” parçası eşliğinde, isteyen Micheal Jackson’ın “Billie Jean”i eşliğinde sürüş keyfi yaşanabiliyordu.

Grand Theft Auto: San Andreas (2004)

Bu defa yolculuk; Los Angeles benzeri Los Santos, San Francisco benzeri San Fierro ve Las Vegas benzeri Las Venturas şehirlerinden oluşan San Andreas eyaletineydi. Grove Street Family üyesi Carl “CJ” Johnson’ın yönetildiği yapımda RPG ve gizlilik ögeleri de devreye girmişti. CJ’in görünümü değiştirilebiliyor, ona spor salonunda antrenman yaptırılarak kas kütlesi artırılabiliyor, çok yemek yedirilirse şişmanlatılabiliyordu. Karakterin dövüş yetenekleri geliştirilebiliyor ve hatta kız arkadaş bile edinmesi sağlanabiliyordu. Araç modifiyesi ve çete savaşları başta olmak üzere birçok yenilik GTA: San Andreas’ta boy göstermişti.

Grand Theft Auto Advance (2004)

Game Boy dünyasına yabancı olmayan GTA’nın yolu bir kez daha bu platforma düştü. GTA III’ün bir yıl öncesini konu edinen ve Mike isimli karakterin yönetildiği kuş bakışı kamera açısına sahip olan oyun, Liberty City’de geçiyordu. Ortalama puanlar alan yapım, üç boyuta geçen serinin ardından kimi oyuncular tarafından pas geçildi.

Grand Theft Auto: Liberty City Stories (2005)

İlk yayınlandığı dönemde yalnızca PSP sahibi oyuncuların deneyimleyebildiği oyun, Liberty City’de anlatılacak hikâyelerin bitmediğinin bir kanıtıydı. GTA III’ün aksine motosiklet sürülebilen şehirde yine birbirinden eğlenceli ve yaratıcı görevler bulunuyordu.

Grand Theft Auto: Vice City Stories (2006)

Rockstar Games, Vice City Stories ile PSP kullanıcılarını yine mutlu etti. İlk defa Vice City’de karşılaşılan mekân satın alma özelliğiyle San Andreas’taki çete savaşları sisteminin bir birleşimi niteliğindeki imparatorluk kurma sisteminin bulunduğu yapımda Lance Vance’ın kardeşi Victor Vance kontrol ediliyordu.

Grand Theft Auto IV (2008)

Bir süredir PC’yi ziyaret etmeyen GTA serisi, bu hasrete Doğu Avrupalı ana karakter Niko Bellic ile son verdi. Liberty City’nin o zamana kadarki en gerçekçi görünen hâline ev sahipliği yapan oyunda fizik kurallarından grafiklere, senaryo işlenişinden oyun mekaniklerine dek sayısız değişiklik vardı. Çok sağlıklı çalışmasa da resmî olarak online desteği de sunan yapım, optimizasyon sorunları nedeniyle dönemin üst düzey donanımlı bilgisayarlarında bile akıcı çalışamayabiliyordu.

Grand Theft Auto IV: The Lost and Damned (2009)

Öncelikli olarak Xbox 360 oyun konsolunda yayınlanan The Lost and Damned, GTA IV için yayınlanan ek paketlerden ilkiydi. 20 saate yakın oynanış süresi vadeden pakette, motosiklet çetesi üyelerinden Johnny Klebitz yönetiliyordu. Motosiklet sürmeye doyulan yapımın araç radyo kanallarında heavy metal ve alt türlerinin en iyi örnekleri bulunuyordu.

Grand Theft Auto: Chinatown Wars (2009)

Taşınabilir el konsollarını, bu defa daha farklı bir konseptteki oyunuyla fetheden GTA, Chinatown Wars ile özellikle Nintendo DS sahiplerine eğlenceli saatler yaşattı. Etkileyici grafikleri, tepeden görünümlü olmasına rağmen değiştirilebilir yapıdaki kamera açısı, quick time event benzeri mini oyunlar içermesi gibi özellikleri sayesinde yapım, son derece iyi puanlar almıştı. Yapım sonrasında PSP ve mobil platformlarına da çıktı.

Grand Theft Auto: The Ballad of Gay Tony (2009)

Luis Fernando Lopez’in kontrol edildiği GTA IV’ün ikinci ek paketi The Ballad of Gay Tony, Brucie Kibbutz ve Yusuf Amir gibi renkli karakterleri içerirken ana oyunun senaryosunda açık bırakılan birtakım noktaları, oyunculara bolca tebessüm ettirerek dolduruyordu. Yeni silahlar, yeni araçlar, araçlara nitro özelliği, paraşüt gibi eğlenceli aktiviteler getiren yapım hikayesi ile 6 saate yakın oynanış süresi sunuyordu.

Grand Theft Auto V (2013)

Hem eski hem de yeni nesil oyun konsollarıyla birlikte PC’de de yer alan, senaryo boyunca üç farklı karakterin yönetilebilmesine izin veren, grafiklerinden yaşattığı oynanış tecrübesine kadar her şeyiyle müthiş olan, tamamlaması neredeyse 30 saat süren, yalnızca serinin değil oyun tarihinin en çok satan yapımlarından biri hâline gelen, çok oyunculu moduyla kendine bağlayan GTA V, bugün güncelliğini korumayı sürdürüyor.

Grand Theft Auto (GTA) serisini en akıcı ve üst düzey performans ile oynamak için https://www.monsternotebook.com.tr/oyun-bilgisayarlari/ sayfasına göz atarak özelleştirilebilir seçenekleri ile üst düzey bir oyun bilgisayarı sahibi olabilirsiniz!

Paylaş: