Geçmişten Günümüze Watch Dogs Serisi

Monster Notebook  3 Aralık 2023

Oyun

Oyun endüstrisinde, oyunların tanıtım fragmanlarıyla son sürümleri arasındaki grafik farkları konusunda yaşanan tartışmalar Watch Dogs ile başlamamış olsa da bu oyunla epey alevlendi. “Geçmişten günümüze” temalı bir yazıya bu şekilde başlamamız biraz garip karşılanmış olabilir ama anımsayanlar için E3 2012’de yayımlanan Watch Dogs fragmanı, bu başlangıcı yapmamız için bizi hâlâ heyecanlandıran, etkileyici görseller ve benzersiz bir oynanış sunuyordu. Ne var ki bir Ubisoft klasiği olan “görsel downgrade”den nasibini ziyadesiyle alan Watch Dogs, kendine has oyun mekanikleriyle yine kendi oyuncu kitlesini oluşturmayı bildi. Hatta zamanla bir seriye dönüşen ama beklentilerin aksine hiçbir zaman “Ubisoft’un GTA’sı” olamayan serinin, 2010’lu yıllarda başlayıp bugünlere dek devam eden serüvenine gelin birlikte göz atalım.

Watch Dogs (2014)

31 Mart 2015’te gerçekleşen Türkiye geneli elektrik kesintisinin bir benzeri, Watch Dogs evrenindeki Amerika’nın kuzey doğusu ve Kanada’nın Ontario bölgesinde, 2003 yılında yaşanıyor. Bu elektrik kesintisinin, bir hacker’ın, elektrik şebekesine sızdırdığı virüsün neticesinde ortaya çıktığı çok geçmeden anlaşılıyor. Olayın ardından büyük şirketler, CtOS (Central Operating System/Merkezî İşletim Sistemi) adında bir sistem oluşturarak şehirlerdeki tüm elektronik cihazların, tek bir merkezden yönetilmeye başlanmasını sağlıyor. İlk oyundaki karakterimiz Aiden Pearce da bu sisteme sızarak bir yandan şehri kontrol altına alıyor, diğer yandan ise geçmişte ailesine yapılan saldırının intikamını almaya çalışıyor. Oyunun kendine özgü bir kimlik kazanmasını sağlayan cihaz aracılığıyla trafik lambası, kamera, tren ve benzeri unsurların kontrol edilebilmesi, yapımda ilerlememizi ve görevleri yapabilmemizi mümkün kılıyor. Özellikle teknolojik ögeleri ve açık dünya anlayışıyla dikkat çeken Watch Dogs, yazının başında da belirttiğimiz üzere bir GTA olamasa da özellikle oyunlarda saf şiddetten çok hoşlanmayan oyuncuların beğenisini kazandı. Zira yapımda düşmanları öldürmek yerine bayıltmak gibi bir seçenek de bulunuyor. İyi sayılabilecek puanlar alan ilk Watch Dogs, 2014 sonu itibarıyla 10 milyon kopya sattı.

Watch Dogs 2 (2016)

İlk oyunun iki sene sonrasında, birçok oynanış elementinin ve görsellerin iyileştirilmesiyle oyuncuların beğenisine sunulan Watch Dogs 2, yine CtOS merkezli bir hikâye ile geliyor. Bu defa San Fransico’da geçen oyunda yönettiğimiz karakter Marcus Holloway, çeşitli sebeplerle CtOS tarafından haksız yere suçlanıp cezaya çarptırılıyor. Kendisi de bir bilgisayar korsanı olan Marcus, soluğu DedSec adlı bilgisayar korsan grubunda alıyor. Önceki oyunda olduğu gibi görevleri tamamlamak için araç kullanımı, hack’leme ve benzeri yollara başvurabildiğimiz oyunun daha gerçekçi kılınabilmesi adına Ubisoft’un gerçek bilgisayar korsanlarından danışmanlık aldığı ve bu bilgileri oyuna aktardığı biliniyor. İlk oyunla benzer puanlar almakla birlikte satış sayıları da 2020 yılı itibarıyla 10 milyonu aşan Watch Dogs 2, bazı oyun dağıtım platformları tarafından ücretsiz olarak da oyunculara verildi.

Watch Dogs: Legion (2020)

Kurgusal Londra’da geçen serinin üçüncü oyunu Legion ilk iki oyuna göre farklı bir ton ve içerikle geliyor. Albion adlı özel askerî şirket, şehirdeki suç oranını düşürmek ve güvenliği sağlamak adı altında şehri sıkı bir kontrol ve gözetim altında tutuyor. Bir süre sonra gözetlemelerin dozunu kaçırıp Londra sakinlerinin özgürlüklerini kısıtlayan ve birçok insan hakkı ihlallerine neden olan Albion, karşısında, DedSec’in Londra operasyonunu buluyor. Londra’nın kontrolünü ele geçiren Albion’un yolsuzluklarını ve suçlarını ortaya çıkarmak isteyen DedSec’in oyunda yönettiğimiz üyesi ise Londra’da yaşayan herhangi biri oluyor. Ubisoft’un aldığı sıra dışı karar sayesinde net bir ana karakter bulunmayan oyunda yaşlı bir teyzeyi veya borsacıyı yönetip bölümleri, ilgili karakterlerin kendilerine özgü yanlarından yararlanarak tamamlayabiliyoruz. Serinin önceki oyunlarına nazaran daha düşük puanlar alan yapımın bir yıl sonrasında gelen Aiden Pearce’lı Bloodline DLC’si, birçok oyuncu tarafından ana oyunun kendisinden daha dolu ve anlamlı bulunuyor.

Siz de hacker’lık müessesesinin oyun dünyasındaki yılmaz temsilcisi Watch Dogs ile keyifli saatler geçirmek istiyorsanız, elinizin altında bir “canavar” bulunsa iyi olur. Ray tracing destekli Watch Dogs: Legion’ı bile yüksek çözünürlükte, akıcı çalıştıran Monster Notebook imzalı; Abra, Tulpar ve Semruk oyun bilgisayarlarından dilediğinizi edinebilirsiniz.

Paylaş: