İşletim Sistemi Nedir ve Nasıl Çalışır?

Monster Notebook  16 Ocak 2024

İncelemeler

Vaporvawe müzik türünün önemli temsilcilerinden biri olan ve Computer üçlemesini (Computer Death, Computer Decay ve Computer Afterlife) hazırlayan Infinity Frequencies, “When computers sleep, they dream/Bilgisayarlar uyurken rüya görürler” ifadesini sıklıkla kullanıyor. Peki, bilgisayarlar gerçekten de rüya görebilirler mi? İkincisi, 2024’ün Haziran ayında gösterime girecek olan Inside Out animasyon filmindeki gibi bir insanın değil de bilgisayarın zihni olarak nitelendirebileceğimiz işletim sisteminin derinliklerine bakabilseydik, bu sorunun yanıtını pekâlâ öğrenebilirdik. Belki rüya göremeyen ama gerçekten de uyku moduna geçebilen ve bunu, kendilerini işlevsel kılan işletim sistemleri ile gerçekleştiren bilgisayarların, bu en temel ve önemli yazılımı hakkında kapsamlı bilgiler öğrenmeye ne dersiniz? Cevabınız olumluysa, bu yazı tam size göre.

Bilgisayarların En Temel Yöneticisi: İşletim Sistemi

Hepimizin ne olduğunu genel olarak bildiği ancak bilgilerimizi aşan özelliklerle donatılan işletim sistemi, bir bilgisayarın en temel yazılımıdır ve tüm bilgisayar işlemlerinin arkasındaki gizli yöneticidir. Yazının başında da belirttiğimiz gibi bilgisayarın zihni olarak değerlendirebileceğimiz işletim sistemi, bilgisayarınızın işlemci, RAM, SSD gibi donanım bileşenlerinin yanı sıra uygulama ve programlarını da yönetir. Örneğin siz bir dosya açtığınızda ya da internete göz attığınızda, işletim sistemi bu komutları alır ve bilgisayarınızın ne yapacağını belirler. Windows, macOS ve Linux, en yaygın bilgisayar işletim sistemlerinden bazılarıdır. Tabii akıllı cihazlar için de ayrı işletim sistemleri vardır ve Android, iOS, iPadOS bu işletim sistemleri arasındadır. Her bir işletim sisteminin, kullanıcıya, bilgisayarını/akıllı cihazını kullanabilmesi için gerekli arayüz ve araçları sağladığını da belirtmemiz gerekir.

Konuya biraz daha teknik yönden bakacak olursak işletim sistemi, donanım kaynaklarının yönetimi, dosya sistemi organizasyonu, kullanıcı arayüzü ve uygulama yazılımlarıyla etkileşim gibi çok çeşitli işlevleri yerine getirir. İşletim sistemi, işlemcinin uygulamalar arasında nasıl paylaştıracağını, belleğin nasıl ayrılacağını ve depolama cihazlarındaki verilerin nasıl okunup yazılacağını da kontrol eder. Ayrıca donanım ve yazılım arasındaki etkileşimi düzenleyen sürücüler ve uygulama programlama arayüzleri (API) gibi araçları da yönetir. Tüm bu karmaşık işlevler, bilgisayarınızın verimli ve güvenli çalışmasını sağlarken farklı amaçlara hizmet eden uygulamaları sorunsuz bir biçimde değerlendirmenize de olanak tanır. İşletim sistemi, aynı zamanda güvenlik ve ağ yönetimi gibi konularda da kritik rol oynayarak bilgisayarınızın hem iç hem de dış tehditlere karşı korunmasına yardımcı olur.

İşletim Sistemlerinin Evrimi: Geçmişten Günümüze Değişim

İşletim sistemlerinin tarihi, bilgisayar teknolojisinin başlangıcı kadar eskiye dayanır. 1950’lerin başlarında, basit yapıdaki işletim sistemleri, büyük ve pahalı ana bilgisayarlar için tasarlanmıştı ve bu sistemler, temel görev yönetiminin yanı sıra veri depolama işlevlerini yerine getiriyordu. 1980’lerin başlarında, Microsoft’un MS-DOS işletim sistemi ve Apple’ın macOS işletim sistemi, kişisel bilgisayarlar için tasarlanarak piyasaya çıktı. Daha çok son kullanıcılara hitap eden bu işletim sistemleri, sade ve anlaşılabilir arayüzleriyle, karmaşık uygulamaların yönetimini mümkün kıldı ve bilgisayar kullanımını geniş kitlelere açtı. 1990’larda ise Windows ve yenilenen macOS’un yanında, ilk geliştiricisi Linus Torvalds olan açık kaynaklı Linux gibi işletim sistemleri de ortaya çıktı. Kullanıcıların ve geliştiricilerin daha fazla seçenek ve esneklik kazanmalarını sağlayan işletim sistemleri, çeşitli şekillerde gelişim göstererek bugünlere kadar ulaştı.

İşletim sistemlerinin evrimi, bilgisayarlarla sınırlı kalmadı ve 2000’lerin başında gerek akıllı telefonlar gerekse tabletler için özel olarak tasarlanan Android ve iOS işletim sistemleri, kullanıcılarla buluştu. Daha önce benzerleri olan ancak dönemine göre en rafine hâldeki mobil işletim sistemleri, dokunmatik ekran arayüzleri ve mobil uygulamalara göre optimize edilmiş özelliklerle donatıldı. Milyonlarca kullanıcının evlerini ziyaret eden oyun konsolları da işletim sistemlerinden azade değildi. Kendilerine has özelleştirilmiş işletim sistemleri ile gelen oyun konsolları, eski nesil konsollara göre daha çok işlev kazandı. PlayStation’ın Orbis OS işletim sistemi ve Xbox’ın, Xbox OS işletim sistemi oyun deneyimini optimize etmek, çevrim içi oyun ve multimedya işlevleri sunmak için idealdi. Günümüzde, işletim sistemleri çeşitli şekillerde gelişmekte ve yapay zekâ, bulut bilişim ve nesnelerin interneti (IoT) gibi yeni teknolojilerle bütünleşik hâle gelmektedir.

iOS ve Android’den Sonra Windows 11 de Yapay Zekâ Desteğine Kavuştu

Son yıllara damgasını vuracağına kesin gözüyle bakılan yapay zekâ, artık işletim sistemlerinin de bir parçası olmaya başladı. Önceki yıllarda temel düzeyde özelliklere sahip olan yapay zekâ destekli kişisel dijital asistanlar, artık çok daha sezgisel ve kullanıcı odaklı bir hâle geldi. Dilerseniz gelin, işletim sistemlerindeki yapay zekâ özelliklerine kısaca bakalım.

  • Android ve Google Asistan: Android işletim sistemi, Google Asistan ile derinlemesine entegre edilmiş yapay zekâ özelliklerine sahiptir. Bu entegrasyon, ses tanıma ve doğal dil işleme teknolojilerini kullanarak sesli komutlarla etkileşim kurulabilmesine olanak tanır. Google Asistan, kullanıcıların arama yapmalarını, uygulamaları ve telefon/tabletlerini kontrol etmelerini ve cihaz ayarlarını yönetmelerini kolaylaştırır.
  • iOS ve Siri: Apple’ın iOS işletim sistemi, Siri adlı yapay zekâ tabanlı kişisel asistanı içerir. Siri, karmaşık algoritmalar ve makine öğrenimi tekniklerinden destek alarak kullanıcıların sesli komutlarına oldukça başarılı yanıtlar verir. Kullanıcılar, hava durumu güncellemelerini öğrenme, hatırlatıcılar ayarlama, mesaj gönderme gibi işlevleri sesli komutlarla gerçekleştirebilirler.
  • Windows 11 ve Copilot Özelliği: Microsoft’un uzun süre denedikten sonra hedeflediği başarıya ulaştıramadığı Cortana, yerini Copilot özelliğine bıraktı. Windows 11’in 23H2 güncellemesiyle kusursuz şekilde çalışmaya başlayan Copilot, Microsoft’un OpenAI ile iş birliğinin meyvelerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Copilot özelliği, kullanıcıların sorgularına yanıt vermek ve belirli eylemleri gerçekleştirmek için gelişmiş yapay zekâ teknolojilerini kullanır. Bu özellik, doğal dil işleme ve makine öğrenimi algoritmalarıyla kullanıcıların yazılı veya sözlü komutlarını anlayıp uygun eylemleri gerçekleştirir. Görev Çubuğu’nda yer alan bir simge aracılığıyla ya da Win+C tuş kombinasyonuyla kolayca erişilebilen Copilot ile sistem ayarları değiştirilebilir, bilgi sorgulanabilir veya uygulamalar yönetilebilir. Ayrıca sürekli öğrenme hâlindeki yapay zekâ, kullanıcı tercihlerini ve davranışlarını anlayarak zamanla daha kişiselleştirilmiş yanıtlar sunabilir. Kullanıcıların sorularına, daha yaratıcı, daha dengeli veya daha duyarlı yanıtlar verebilen Copilot’un hızla gelişim göstermesi için Microsoft, son kullanıcılardan gelecek geri bildirimlere çok değer vermektedir.
  • PlayStation ve Xbox Serisi: Daha önce de belirttiğimiz gibi oyun konsolları da kendi özelleştirilmiş işletim sistemlerine sahiptir ve bu sistemler, oyun deneyimini iyileştirmek için yapay zekâ özelliklerini kullanır. Örneğin, PlayStation’ın Orbis OS ve Xbox’ın Xbox OS işletim sistemleri, oyun performansını optimize etme noktasında yapay zekâ teknolojilerinden yararlanır. Ayrıca bu sistemler, kullanıcı davranışlarını da analiz ederek oyun deneyimini kişiselleştirebilir ve daha akıcı bir oyun süreci sağlayabilir.

Eğer siz de teknoloji ve oyun dünyasını yakından takip ediyor, en yeni oyunları, Windows 11 ayrıcalıklarıyla deneyimlemeyi hedefliyorsanız, Monster Notebook imzalı; Abra, Tulpar ve Semruk oyun bilgisayarlarından dilediğinizi satın alabilirsiniz. Seçtiğiniz bilgisayar, FreeDOS olarak yapılandırılmışsa, satın alım aşamasında Windows 11 Home ve Windows 11 Pro işletim sistemlerini sisteminize dâhil edebilir, hem ilgili işletim sistemlerinin geniş çaplı yapay zekâ desteğinden hem de Microsoft’un Game Pass oyun kütüphanesinden yararlanabilirsiniz.

Paylaş: